Projenin yakınında üzüm bağları ve tarım arazileri bulunuyor. Ocak sahasının en yakın yerleşim alanına olan uzaklığı 140 metreye kadar düşecek ve hammadde patlatma yöntemi ile çıkarılacak. Proje alanı ayrıca 3 endemik bitki türüne de ev sahipliği yapıyor.
ADOÇEV Konuyu Yargıya Taşıdı
Olay, Alaşehir Doğa ve Çevre Gönüllüleri Derneği (ADOÇEV) tarafından yargıya taşındı ve mahkemenin kararı ile bölgede bilirkişi incelemesi yapıldı. Hazırlanan bilirkişi raporunda projenin yüzey ve yeraltı sularını, orman varlığını ve ekosistemi olumsuz etkileyeceği belirtilerek, projenin uygun olmadığı ifade edildi.
Yeraltı Suları Risk Altında
Dava konusu proje kapsamında açık ocak madenciliği ile sahadan sıyrılma, kazılma, delme ve patlatma yoluyla önemli miktarda malzemenin alınarak yükleme ve taşıma faaliyetlerinin yapılacağı; dağ, yamaç gibi arazilerin değiştirilerek çukurlar açılacağı, oluşturulacak stok ve pasa depolama sahalarıyla yüzey topoğrafyasının değiştirileceği belirtildi. Tüm bu faaliyetlerin yüzey ve yeraltı sularını olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığına dikkat çekildi.
BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN KISA DEĞERLENDİRMELER ŞÖYLE;
- Kütlesel toz emisyonlarının eksik hesaplanmış olması nedeniyle çevre üzerinde oluşturacağı etkilerin öngörülmesine olanak sağlamadığı, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Açısından uygunsuzluk içerdiği,
- Evrenli içme suyu sondajının memba tarafında kalan tesisin, Asit Maden Drenajı risklerinin değerlendirilmemiş olması,
- Madencilik faaliyetleri sonucu ormansızlaştırılma nedeniyle yağışların yüzeysel akışa geçerek yeraltı suyunun fakirleşmesine, su kalitesi ve miktarının bozulmasına neden olabileceği göz önünde bulundurulduğunda 3 yıllık süreyle çalıştırılacak bir madenin kamu yararına uygun olmayacağı,
- Proje alanının eğimli olması nedeni ile mevcut orman varlığının madencilik faaliyeti ile bütünlüğünün bozulacağı, Amenajman Plan verilerine göre bölgedeki orman varlığının toprak koruma amacına yönelik olduğu, bu nedenle Antimuan Madeni Açık Ocak İşletmesi faaliyetinin, ormancılık çalışmaları açısından sakıncalı olduğu, davaya konu bölgenin orman olarak kullanılmasında yarar görüldüğü
- Faaliyet öncelikle habitatın doğrudan kaybı, bozulması ve parçalanması nedeniyle ekosistemin bozulmasına neden olacağı,
- Faaliyet bölgenin flora, fauna ve biyolojik çeşitliliği üzerinde olumsuz etki yaratacağı,
- Karasal memeliler üzerindeki potansiyel etkileri, gen akışına engel oluşturabilecek habitat bozulması ve parçalanmasını ve yol ölümlerini beraberinde getireceği.
- Ekosistemin trofik (beslenme) düzeninin bozulmasına yol açacağı,
- PTD raporunda proje sahası içindeki ve çevresindeki omurgasız hayvan faunasının belirlenmemiş olması, nadir ve önemli türler ile ilgili tedbirlerin alınmamış olması ve projeden kaynaklı habitat kayıpları, habitat parçalanması ve bölünmesine karşı gerekli tedbirlerin alınmamış olması,
- Dava konusu işlem ile yüzey ve yeraltı suyunun beslenmesi üzerinde olumsuz etki gösterme tehlikesi bulunmaktadır. Bölgedeki içme ve tarımsal kullanım suyu yetersizliği göz önüne alındığında. Hazırlanan PTD raporunda söz konusu etkinliğin olası çevresel etkileri ve bölge tarımını besleyen su kaynaklarına etkisini önlemek açıdan yeterli düzeyde tanıtılmamış olması gibi değerlendirmelerde bulundular.