Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Mart ayı kuraklık haritalarına göre, Türkiye’nin büyük bir kısmının şiddetli kuraklık altında olduğunu vurguladı. "Şubat, Mart ve Nisan’da zirai don nedeniyle büyük zarar gören tarım, şimdi de kuraklık riskiyle karşı karşıya" diyerek çiftçilerin zor günler geçireceğini belirtti.
Manisa’daki zirai don felaketi ve üzüm bağlarında büyük zarar
Ali Ekber Yıldırım, yazısında Manisa’daki Sultaniye üzüm bağlarında yaşanan zirai don felaketine de değindi. Türkiye’nin en önemli kuru üzüm üretim merkezi olan Manisa’da, Mart ayı sonunda yaşanan zirai don nedeniyle Sultaniye üzümlerinin büyük zarar gördüğünü belirtti. Yıldırım, bu don olayının sadece üzüm bağlarında değil, erkenci meyve çeşitlerinde de ciddi hasarlara yol açtığını aktardı. Manisa Salihli’deki çiftçiler, her yıl farklı bir felaketle karşı karşıya olduklarını ve bu yıl da zirai don, dolu, aşırı yağış ve sıcaklardan büyük zarar gördüklerini ifade ettiler.
Salihli Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cem Yalvaç, Mart ayındaki zirai don nedeniyle bağlarda yüzde 40 ila yüzde 60 arasında zarar olduğunu söyledi. Ayrıca, bu yıl meyve çeşitlerinde de yüzde 100'e varan zararlara yol açıldığına dikkat çekti.
İklim krizi ve çiftçilerin alternatif ürün arayışı
Zirai donun ardından çiftçiler, bağcılıkla ilgili yaşadıkları sıkıntıları daha fazla taşıyamayacaklarını belirterek alternatif ürün arayışına girdiler. Salihli’de bağcılık yapan Halil Ayas, iklim değişikliği nedeniyle bağlarının bir kısmını sökerek patates üretimine yöneldiğini açıkladı. Ayas, sıcaklıkların 32 dereceden -4 dereceye düşmesinin ardından ürünlerinin büyük zarar gördüğünü ve bağcılıktan kaçışın hızlanacağını belirtti.
Kuraklık tehlikesi ve su sorunları tarımı zorluyor
Ali Ekber Yıldırım, Türkiye’nin su kaynaklarının azalmasının tarımı ciddi şekilde tehdit ettiğini ifade etti. Kuraklık nedeniyle özellikle iç bölgelerde tarımda su sıkıntılarının yaşandığına dikkat çeken Yıldırım, Aydın’da Valilik kararıyla tarım alanlarının yarısına su verilmemesinin, çiftçileri kuru tarıma zorladığını belirtti. Ayrıca, Konya ve Büyük Menderes havzalarındaki su krizinin de giderek derinleştiği ve bu durumun tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediği vurgulandı.
Çiftçilere destek ve acil önlemler gerekiyor
Yıldırım, kuraklık, zirai don ve diğer iklim değişikliği kaynaklı felaketlerin üreticileri zor durumda bıraktığını belirterek, çiftçilere devlet desteği ve acil önlemler alınması gerektiğini söyledi. "Yeni şartlara uygun tarım çeşitlerinin geliştirilmesi, su verimliliği sağlanması ve ürün desenlerinin yeniden belirlenmesi gibi adımların atılması gerekiyor" diyen Yıldırım, tüm bu sorunların sadece çiftçileri değil, toplumun her kesimini etkileyebileceğini belirtti.
Tarımda kriz ve açlık riski
Ali Ekber Yıldırım, Türkiye’nin tarımsal üretiminde karşılaşılan zirai don, kuraklık, dolu, aşırı sıcaklık ve su sorunlarının üretimi tehdit eder boyutlara ulaştığını ifade etti. Bu durumun yalnızca tarım sektörü için değil, tüm toplum için ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu. Yıldırım, "Eğer önlemler alınmazsa, hep korktuğumuz açlık ve kıtlık sorunu yaşanabilir" diyerek, hükümetin hızlı bir şekilde adımlar atması gerektiğini belirtti.