İsrail ve Filistin arasındaki çatışma, tarih boyunca birçok nedenle körüklenmiş karmaşık bir sorundur. Bu çatışmanın temel nedenlerinden biri, her iki tarafın da bu topraklarda tarihsel, kültürel ve dini bağlantılara sahip olmalarıdır. Arz-ı Mevud kavramı da bu konuya istinaden merak edilmektedir.
İsrail, bu toprakları kendi ulusal devleti olarak görmekte ve Filistin topraklarının bir parçası olarak talep etmektedir. Ancak, bu sorunun temelinde yer alan daha fazla faktör bulunmaktadır.
Arzı Mevud Nedir?
Arz-ı Mevud, Yahudilikte Tanrı tarafından İsrailoğullarına vaat edilen toprakları ifade eder. Tevrat'ta bu bölgeye "Kenan diyarı" da denir.
Bu alan, sadece günümüzdeki Filistin'i değil, aynı zamanda Lübnan, bazı bölgeleriyle Irak, Suriye ve Anadolu'nun doğusunu da içerir.
Tarih boyunca bu topraklar üzerinde hak iddia etmek için birçok savaş yaşanmıştır. Siyonizm hareketi, bu iddiaları modern zamanlarda canlandırarak, Yahudi ulusal kimliği ve devleti için bir temel oluşturmuştur.
Türkiye'nin doğusunda, Fırat Nehri'ne kadar uzanan topraklar Arz-ı Mevud kavramı içinde yer alabilir. Ancak bu, sadece bir kavram veya inançtır.
Türkiye, binlerce yıl süren zengin bir tarihe sahip olup, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve bağımsız bir ulus devlet olarak varlığını sürdürmektedir.
Öneri içerik: Siyonizm ne demek?
Yahudilik için "kutsal topraklar" genellikle Kudüs şehrini ve yakın çevresini kapsar. Kudüs, Yahudi inancında Tanrı'nın seçtiği şehir olarak kabul edilir ve Kral Davut döneminde başkent ilan edilmiştir.
Bununla birlikte, Kudüs Hristiyanlar ve Müslümanlar için de derin dini öneme sahiptir. Bu üç büyük dinin kesiştiği nokta olan Kudüs, tarihsel olarak birçok dini ve siyasi çatışmaya ev sahipliği yapmıştır.
Not: Musa’nın İsrailoğulları’nı kölelikten kurtarmak ve Firavun Ramses’in şiddetinden kaçmak için engelleri aşma çabası Ridley Scott tarafından beyaz perdeye taşınmıştır. İgisini çekenler ‘Exodus: Tanrılar ve Krallar’ adlı filmi izleyebilirler.
Yahudiler’e Yasak Topraklar Neresi?
Tesniye, Yeşu ve Tarihler’e bakıldığında yasak toprakların bugünkü Ürdün toprakları olduğu bilinmektedir.
Hz. Musa, halkını Ürdün Nehri’nin Doğu Yakası’na kadar getirmiştir.
Fakat Musa, Hazreti Yuşa komutasındaki İsrailoğullarının ‘Arz-ı Mevud’u yabancılardan kurtarmasını görememiş, Ürdün Nehri’nin Doğu Yakası’nda vefat etmiş ve orada Tanrı’nın kendisine verdiği ceza doğrultusunda bilinmeyen bir yere gömülmüştür.
Musa’nın uzaktan baktığı topraklara ise bugün İbranice’de Eretz Yisrael denmektedir.
Kudüs Neden Bu Kadar Önemli Bir Şehir?
"Kudüs, İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık olmak üzere üç semavi din için büyük kutsal değere sahip bir şehirdir. İslam için Kudüs, Peygamber Hz. Muhammed'in Miraç'ta göğe yükseldiği yer olarak bilinir.
Yahudilikte ise Tanrı tarafından seçilmiş bir şehir olarak kabul edilir. Hristiyanlıkta, Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği ve daha sonra dirildiği yer olarak anılır. Siyasi açıdan, Kudüs, Filistinliler tarafından olası bir Filistin devletinin başkenti olarak görülmekte ve bu durum İsrail ile olan siyasi gerilimleri artırmaktadır.
Tarihsel olarak Kudüs, sayısız savaşa, yıkıma ve farklı medeniyetlerin etkisine tanık olmuştur. Bu nedenle şehir, dini ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir."
Neden Kudüs, İsrail Ve Filistinliler Arasında Bir Çatışma Konusu Haline Geldi?
"Kudüs, hem İsrail hem de Filistin için stratejik ve dini öneme sahip bir şehir olup, iki taraf arasında süregelen bir çatışmanın merkezindedir. İşte bu çatışmanın bazı temel nedenleri:
- Kudüs, İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık olmak üzere üç semavi din için kutsal kabul edilir. Hem İsrail hem de Filistin tarafından başkent olarak görülmektedir.
- 1948'de İsrail'in kuruluşuyla birlikte, birçok Filistinli topraklarından sürüldü ve bu, Filistinliler arasında derin bir yara bıraktı.
- 1967'deki Altı Gün Savaşı sonrası İsrail, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni işgal etti. İşgal altındaki Filistinliler, askeri yönetim ve Yahudi yerleşimleri nedeniyle zorluklar yaşadı.
- Filistinliler, kendi devletlerini kurma hakkını talep etti, fakat İsrail bu talebi güvenlik endişeleri nedeniyle reddetti.
- Uluslararası toplum, iki devletli bir çözümü destekledi; ancak İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmeleri çeşitli nedenlerle başarısız oldu.
Bu faktörler, İsrail ve Filistin arasındaki uzun süreli çatışmanın ana nedenlerinden sadece birkaçıdır. Bu çatışma, bölgedeki ve dünya genelindeki birçok kişi üzerinde derin etkiler bırakmıştır.
Öneri İçerik: İsrail neden Filistin'i almak istiyor?