Batman, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan ve 1990 yılında il statüsü kazanan bir şehirdir. Nüfusu 2020 yılı itibarıyla 620.278 kişidir ve bunun %84,27’si kentlerde yaşamaktadır. Şehrin yüzölçümü 4.477 km² olup, nüfus yoğunluğu km² başına 139’dur. (Merkez ilçede bu sayı 722’dir.) Şehrin rakımı ise 570 m.'dir. Batman, Siirt’ten ayrılarak il olan son şehirdir. Siirt’ten Beşiri, Kozluk ve Sason ilçeleri ile Mardin’den Hasankeyf ve Gercüş ilçeleri alınarak Batman Merkez’e bağlanmıştır. Böylece Batman, Türkiye’nin 72. ili olmuştur. Şehirde toplam 6 ilçe, 11 belediye, 136 mahalle ve 283 köy bulunmaktadır. Batman hakkında vatandaşlar pek çok soru soruyorlar bu sorulardan birisi de Batman'ın en güvenli ve huzurlu ilçesi hangisi? Sorusu, sizler için bu soruya cevap aradık.

Batman'ın en güvenli ve huzurlu ilçesi hangisi?

Batman Merkez İlçesi

Batman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde aynı adı taşıyan ilin merkezi olan bir kenttir. Batman, Beşiri ilçesine bağlı bir köy iken, 1936 yılında 25 köyün dahil edildiği bir bucak oldu. Raman Dağı’nda petrol bulunmasıyla büyük bir ekonomik değişime giren İluh’un gelişimine demiryolunun şehir içinden geçmesi de katkıda bulundu.

 Şehir çok sayıda göç aldı. İluh’ta 1955 yılında belediye kuruldu. 1957 yılında Siirt’e bağlı olarak, İluh merkezli ve 22 köyün dahil olduğu “Batman ilçesi” oluşturuldu. İlçe ismini merkezine 5 km mesafedeki Batman çayından aldı.

Beşiri İlçesi

İlçe, Batman’ın kuzeyden güneye uzanan dar ve uzun bir şekli nedeniyle ilin merkezine doğru konumlanmıştır. Doğuda Kurtalan, güneyde Hasankeyf ve Gercüş, kuzeyde ise Kozluk ilçeleri ile komşudur.

İlçenin alanı yaklaşık 889 km²’dir. İlçe merkezi 680 m yükseklikte olup, il merkezine yaklaşık 16 km mesafededir. İlçe, düz bir arazi üzerinde kurulmuştur. Bölge iklimi kışları yağışlı, soğuk ve sert, ilkbaharları kısa, yazları ise kurak ve çok sıcak geçer. İlçenin tek akarsuyu olan “Garzan çayı” kuzeyden güneye ilçeyi geçer ve Dicle Nehri ile birleşir.

Gercüş İlçesi

Gercüş, Batman’ın bir ilçesidir. Gercüş’ün tarihini araştırırken, bölgenin geçmişine de bakmak ve onunla ilişkilendirmek gerekir. Çünkü Gercüş, iklimi, coğrafyası, tarımı ve suyuyla medeniyetin ilk adımlarının atıldığı yerlerden biridir. Gercüş’ün ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir, ancak çevresindeki yerleşim yerlerinin tarihi MÖ 7000 yıllarına kadar uzanmaktadır.

Yakup Manastırı Tarihi’nde Kefergevson’ın MS 400 yıllarında Gercüş’e geldiği belirtilse de, Gercüş’ün bu tarihten önce de insanların yaşadığı bir yer olduğu çevredeki mağara ve tünellerle kanıtlanmıştır. Bazı kaynaklara göre Gercüş’ün ilk yerleşim yeri MÖ 3000 yıllarında inşa edilen Gıre Tılhabste’dir.

Gıre Tılhabste’nin yanı sıra Gercüş Ovası’nda Hisar Kasabası’nın güneyinde MÖ 7000 yıllarında kurulan bir höyük ve MÖ 3000 yıllarında kurulan Şarişe (Şerşe) adlı bir yerleşim yeri daha vardır. Ayrıca Kantar’daki kaya resimleri Antalya Beldibi’ndeki mağara resimleriyle benzerlik göstermektedir.

Hasankeyf İlçesi

Hasankeyf, Batman’ın tarihi bir ilçesidir. Dicle Nehri ilçeyi ikiye bölmektedir. 1981 yılında doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir. Ancak 2020 yılında Ilısu Barajı’nın dolmasıyla birlikte tarihi yerleşim yerinin büyük bir kısmı sulara gömülmüştür. Şehir, kayalara oyulmuş evleriyle ünlüdür. Süryanice’de “Kaya” anlamına gelen Kifo veya Cepha / Ciphas isimleriyle de anılmıştır. Osmanlılar döneminde “Hısn-ı keyfa” adını almış, halk arasında ise Hasankeyf olarak söylenmiştir. 

Hasankeyf’in antik çağlara kadar uzanan bir tarihi olduğu bilinmektedir, ancak ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Hasankeyf höyüğünde yapılan kazılarda 3.500 yıldan 12.000 yıla kadar geriye giden arkeolojik izlere ulaşılmıştır. Yerleşim, Anadolu ile Yukarı Mezopotamya arasındaki geçiş noktasında ve Dicle Nehri’nin yanında yer aldığı için stratejik bir konuma sahipti. MS 2. ve 3. yüzyıllarda Bizans ve Sasani İmparatorlukları arasındaki sınır bölgesi olarak el değiştirmiştir. Roma İmparatoru II. Constantius, Diyarbakır ve çevresini fethettikten sonra Sasani saldırılarına karşı iki kale yaptırmıştır.

MS 363 yılında yapılan kale uzun süre Roma ve Bizans hakimiyetinde kalmıştır. 4. yüzyıldan itibaren Hristiyanlığın bölgede yayılmasıyla yerleşim Süryani kilisesinin önemli bir merkezi haline gelmiştir. Kadıköy Konsili, MS 451 yılında Hasankeyf’teki piskoposluğa Kardinal rütbesi vermiştir. Hasankeyf, Halife Ömer zamanında İslâm orduları tarafından fethedilmiştir. Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler ve Mervaniler gibi çeşitli İslâm devletlerinin yönetiminde kalan yerleşim, 1102 yılında Artuklular’ın eline geçmiştir.

Hasankeyf, 1526 yılında farklı dinlere mensup 1301 ailenin yaşadığı bir yerleşimdi. Bu ailelerin 787’si Hıristiyan, 494’ü Müslüman ve 20’si Yahudi idi. 16. yüzyılın sonlarında Hasankeyf daha da gelişti ve hane sayısı 1700’e ulaştı. Bu hanenin 1006’sı Hristiyanların, 694’ü Müslümanların mülküydü. 1935 yılında Hasankeyf’in nüfusu 1425 kişi idi. Bu sayı 1990 yılında 4399’a çıktı. Ancak ilçeden sürekli göç vermesi nedeniyle, 2000 yılında nüfus 7493’e geriledi.

Kozluk İlçesi

Kozluk, Batman’ın bir ilçesidir ve yüksek dağlarla çevrili tarihi bir yerdir. Seyahatname’de Evliya Çelebi, Kozluk halkının eğitimli, hoşgörülü ve cesur bir toplumun soyundan geldiğini yazar. Kozluk’un eski ismi Hazo’dur ve Hallan Çemi Höyüğü’nde yapılan kazılarda MÖ 8000-8600 yıllarına tarihlenen arkeolojik buluntular vardır. Bu buluntular Diyarbakır arkeoloji müzesinde görülebilir. Kozluk, MÖ 3000 civarında Hurri’lerin yönetimine girdi ve daha sonra Asur, Med, Pers, Makedon, Seleukos ve Part krallıkları tarafından yönetildi.

Partlar’ın sona ermesiyle Sasani egemenliği altına giren Kozluk, Roma ve Sasani imparatorlukları arasında savaşlara tanık oldu. MS 7. yüzyılın başında Halife Ömer zamanında İslam Devleti’nin bir parçası oldu. Emevi ve Abbasi dönemlerini yaşayan Kozluk, İslam devletleri ile Bizans arasında sık sık el değiştirdi.

Kozluk, Batman’ın 58 km doğusunda yer alan bir ilçedir. E99 Diyarbakır-Bitlis karayolu ilçenin içinden geçer ve Türkiye-İran karayoluna bağlanır. İlçe, Diyarbakır’a 133 km, Siirt’e 63 km, Bitlis’e 82 km mesafededir. İlçenin stratejik konumu nedeniyle halkı 1990’lara kadar dağ yamacındaki çarşıda yaşamıştır. Ancak 1990’dan sonra nüfusun artması ve toprak ihtiyacının olması sebebiyle Üçyol denilen ova bölgesine yerleşilmiştir.

İlçede Ayngebire (Tosunpınar) adlı bir bölge vardır ki burası hem ormanlık hem de yer altı su kaynağı bakımından yaz tatili için idealdir. Ayrıca Halilen köyünde Sarılık hastalığına şifa olduğu söylenen sürekli akan bir su kaynağı da bulunur. İlçenin kuzeyinden Pisyar çayı, batısında ve güneydoğusunda ise Mereto dağı gibi yörenin en büyük dağları geçer.

Sason İlçesi

Sason, Batman’ın dağlık bir ilçesidir. Eski bir yerleşim yeri olan Sason, Helkıs Dağı’nın yamacında kurulmuştur. İlçeye girdiğinizde şifalı sularla karşılaşırsınız. Sason’un bir tarafı Kozluk üzerinden Bitlis’e, diğer tarafı ise Muş ovasına ulaşır. Diyarbakır havzasından görülebilen Mereto Dağı, 3000 m’ye yakın yüksekliğiyle bölgenin en yüksek dağıdır.

Sasun ve Sanasunk isimleri Ermenice kökenli olup, 3. yüzyıldan beri Ermeni, Bizans, Süryani ve Arap kaynaklarında yer almaktadır. Tarihi Sasun bölgesi bugün olduğundan daha geniş bir alana yayılmıştır ve Mutki ile Kozluk (Hazzo) ilçelerini de içermiştir. Bölge, Kürt, Arap ve Ermeni halklarının tarihsel olarak birlikte yaşadığı bir yerdir.

Sasuntsi Tavit (Türkçe karşılığı “Sasun’lu Tavit”) adlı Ermeni halk edebiyatı eseri, 10. yüzyıl civarında Mısır ve Irak’taki Arap hükümdarlarla olan ilişkileri anlatan bir destandır. Destanın içinde Asurlular zamanından kalma çok daha eski efsanelerin izleri vardır. Bu metni şöyle yeniden yazabilirsiniz:

Sasun ve Sanasunk adları Ermenice’dir ve 3. yüzyıldan itibaren çeşitli Ermeni, Bizans, Süryani ve Arap kaynaklarında görülür. Tarihi Sasun bölgesi bugünkü sınırlarından daha büyüktür ve Mutki ile Kozluk (Hazzo) ilçelerini de kapsar. Bölge, Kürt, Arap ve Ermeni halklarının tarih boyunca bir arada yaşadığı bir bölgedir.

Sasuntsi Tavit (Türkçesi “Sasun’lu Tavit”) isimli bir Ermeni halk edebiyatı ürünüdür. Bu destan, 10. yüzyıl civarında Mısır ve Irak’ın Arap hükümdarlarıyla olan ilişkileri konu eder. Destanda Asurlular dönemine ait çok daha eski efsaneler de bulunur.

Sasun, 19. yüzyılın sonlarında ayrılıkçı Ermeni gruplarının faaliyet gösterdiği bölgelerden biriydi. Hınçak partisi tarafından kışkırtılan 1.Sason İsyanı 1891 yılında başlamış, ancak kısa süre sonra Taşnak (Ermeni Devrimci Federasyonu) örgütü tarafından ele geçirilmişti.

Bu örgüt, liderlerinin yakalanmasıyla son bulan çeşitli ayaklanma ve isyan girişimlerinde bulunmuş, ancak 1904 yılında Batılı güçlerin müdahalesiyle durdurulmuştu. İsyanın başı olan Antranik Ozanyan, yargılanarak idama mahkum edilmiş, fakat Batılı güçlerin araya girmesiyle cezası affedilmiş, yurtdışına sürülmüştü.

Batman ili hakkında vatandaşlar pek çok soru soruyorlar. Tarihi ile her zaman merak uyandıran bir il olan Batman Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alıyor. Batman hakkında özellikle Batman'ın en güvenli ve huzurlu ilçesi hangisi? Sorusu sıklıkla soruluyor. Bu sorunun cevabı için yapılan araştırmalarda Batman'ın en güvenli ve huzurlu ilçesi olarak karşımıza Batman Merkez İlçesi çıkıyor.