Bilim insanları, meyve sineği Drosophila melanogaster üzerinde yaptıkları çalışmada, bakireden doğumun genetik nedenini ilk defa belirlediler. Bu yetenek bir kez etkinleştirildiğinde, sonraki nesil dişilere miras kalmış görünüyor.

Dr. Alexis Sperling ve ekibi, Cambridge Üniversitesi'nde yürüttükleri araştırma ile meyve sineği üzerinde bu olağanüstü yeteneği inceledi. Normalde eşeyli olarak üreyen meyve sineği, deneyler sonucu bakireden doğumu başarılı bir şekilde teşvik edebilmişlerdir. Bu yetenek nesiller boyunca aktarılabiliyor; bir kez etkin hale getirildiğinde, sonraki nesil dişilerde de görülmekte.

Bilim Dünyasında Çığır Açan Keşif: Bakireden Doğumun Genetik Temeli Açığa Çıktı

Bakire doğum veya "partenogenez", sperm tarafından döllenme olmadan bir yumurtanın embriyoya dönüştüğü süreçtir. Bu, normalde cinsel üreme gerektirmeyen bir üreme biçimidir. Araştırma sonuçlarına göre, bakire doğum yeteneği nesiller boyunca aktarılabilirken, bu yetenek sadece yavru üretme oranının %1-2'sinde görülmüştür. Bu oran, erkek sineklerin bulunmadığı durumlarda meydana gelmiştir.

Dr. Sperling, "Bir hayvanda bakire doğumların gerçekleşmesini sağlayabileceğinizi ilk gösteren biziz - bakire bir sineğin yetişkinliğe kadar gelişebilen bir embriyo ürettiğini ve ardından işlemi tekrarladığını görmek çok heyecan vericiydi" şeklinde konuştu. Araştırmacı, genetiğiyle oynanmış sineklerin yaşamlarının yarısında erkek sinek aramak için bekledikten sonra bakire doğuma geçtiklerini de belirtti.

Bu keşif, bakire doğumun bir hayatta kalma stratejisi olarak işlev görebileceğini düşündürmektedir. Tek seferlik bir bakire doğum nesli, türün devamlılığına yardımcı olabilir. Araştırmacılar, bu bulgunun özellikle tarım alanında önemli olabileceğine de dikkat çekiyorlar. Çünkü zararlı böceklerde bakire doğum, popülasyonun hızla artmasına neden olabilir.

Sonuç olarak, Cambridge Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, meyve sineği üzerinde yaptıkları çalışma ile bakireden doğumun genetik temelini belirlediklerini duyurdu. Bu keşif, üreme biyolojisi ve evrimsel biyoloji alanındaki anlayışımızı derinlemesine etkileyecek gibi görünüyor.