GÜNDEM

Bilim İnsanları Dinozorlar Çağında Arktik Soğuktan Kurtulan Minik Buz Faresini Keşfetti

Abone Ol

Kuzey Alaska'nın soğuk sularının altında, 73 milyon yıl önce Dünya'nın en soğuk bölgelerinden birinde gelişen küçük bir memeli fosili bulundu. Colorado Boulder Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından yürütülen bu çalışma, Journal of Systematic Paleontology dergisinde yayınlandı.

73 Milyon Yıl Öncesine Işık Tutacak Fosil Keşfi: Kuzey Alaska'da Yaşamış Küçük Bir Memeli

Bu küçük memeli fosiline, "Sikuomys mikros" adı verildi. Adı, İnupiaq dilinde "buz" anlamına gelen "Siku" kelimesi ile Yunanca "fare" ve "küçük" anlamına gelen "mys" ve "mikros" kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Bu hayvan, Gypsonictopidae adı verilen ve soyu tükenmiş bir memeli ailesine ait olmasına rağmen, oldukça küçüktü.

Buz faresi, muhtemelen dört ay süren karanlığa ve donma noktasının altındaki sıcaklıklara dayanarak kışı geçirmiştir. Ekip lideri Jaelyn Eberle, bu keşfin eski Alaska'nın yeni bir penceresini açtığını belirterek, "Yetmiş üç milyon yıl önce, kuzey Alaska, bugün Dünya'da olmayan bir ekosisteme ev sahipliği yapıyordu" dedi. Bu dönemde Alaska, kutup ormanlarıyla dolu bir alan olarak biliniyor ve bu hayvanlar, aşırı soğuk koşullara ve mevsimsel iklim değişikliklerine adapte olmuşlardı.

Araştırmacılar, bu değerli fosil örneklerini Alaska'nın kuzey kıyısındaki Beaufort Denizi'ne yakın olan Colville Nehri kıyılarından çıkardılar. Ancak, bu bölge oldukça uzak olduğu için ekip, kar motosikletleri veya çalılık uçaklarıyla 75 mil yol katetmek zorunda kaldı. Bu zorlu araştırma, Kuzey Kutbu'na uyum sağlamış hayvanların yaşadığı bir dönemi aydınlatarak, o dönemdeki ekosistem ve iklim koşullarına ışık tutmaktadır.

Sikuomys mikros'un keşfi, bu küçük memelinin Alaska'nın soğuk koşullarına nasıl adapte olduğunu anlamamızı sağlıyor. Bu türün daha küçük olmasının, az yiyecek ve enerji ihtiyacı olduğu anlamına gelebileceği düşünülüyor. Aynı zamanda, yeraltı yaşam tarzının, dinozorların yok olmasından sonra yaşanan zorlu koşullarda hayatta kalma şansını artırabileceği öne sürülüyor.