TÜRKİYE

Bursa'nın en muhafazakar ilçesi hangisi?

Abone Ol

Bursa, Türkiye’nin en büyük dördüncü şehri ve Marmara Bölgesi’nin en önemli sanayi ve kültür merkezlerinden biridir. Bursa, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olmasıyla tarihi bir öneme sahiptir. Bursa, doğal güzellikleri, tarihi eserleri, termal kaynakları ve lezzetli mutfağı ile zengin bir turizm potansiyeline de sahiptir. Bu yazımızda Bursa'nın en muhafazakar ilçesi hangisi? Gibi sorulara cevap vermeye çalışacağız.

Bursa'nın en muhafazakar ilçesi hangisi? İşte cevaplar...

Bursa'nın en muhafazakar ilçesi hangisi?

Bursa

Bursa, Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olmuştur. 6 Nisan 1326’da Bursa’nın fethinden, 29 Mayıs 1453’te İstanbul’un fethine kadar, Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmıştır. Bu süre içinde, sadece İznik’in sembolik başkentliği (1331-1335) ve Edirne’nin serhat başkentliği dışında, Bursa hep başkent kalmıştır. İstanbul’un fethinden sonra ise, Bursa Hüdavendigar Vilayeti’nin (Livası) bir sancağı olarak yönetilmiştir.

Osmanlı döneminde Bursa Sancağı’na bağlı olan kazalar şunlardır: Orhaneli (Adranos), Gemlik, Mihaliç (Karacabey), Kirmasti (Mustafakemalpaşa), Mudanya, Yenişehir, İnegöl, Lefke, Gölpazarı, Taraklı, Torbalı, Karamihal, Karahisar, Gümüşhisar, Nallıhan, Beypazarı, Küllük, Mihaliç, Günyazı, Seferhisar, Söğüt, Yarhisar, Pazarcık, Domaniç, Harmancık, Soma, Gönen, Gökçedağ, Kebsut, Aydıncık, Ayvacık, Bergama, Kete, Bayramiç ve Kozak.

1839 yılında Hüdavendigar Eyaleti adını alan Bursa 1844 yılından itibaren mutasarrıflık ile yönetilmeye başlanmıştır. Bu dönemde 23 mutasarrıf görev yapmıştır. Hüdavendigar Eyaleti’nin ilk mutasarrıfı Dilaver Paşa’dır.

1855 yılında Hüdavendigar Eyaleti; Kocaeli (İzmit), Hüdavendigar (Bursa), Kütahya, Karahisar-ı Sahib (Afyon), Erdek, Karasi (Balıkesir) ve Ayvalık olmak üzere 6 liva ve 124 kazadan oluşmaktadır.

1864 yılında ise vilayet kurulmuş ve 1867 yılı temmuzundan itibaren Bursa valiler tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Bursa’nın ilk valisi Hamdi Paşa’dır.

1871 yılındaki bir yönetmelikle taşra yönetimi vilayet, liva, kaza ve köy örgütü olarak dörde ayrılmıştır. Bu düzenlemeye göre Hüdavendigar Vilayeti’nin merkez sancağı Bursa’dır. Bursa Sancağı’na ise Gemlik, Mudanya, İnegöl, Yenişehir, Harmancık, Karacabey ve Bilecik ilçeleri bağlıdır. 1881 yılında Orhaneli ile Mustafakemalpaşa ilçe merkezi olmuştur. 1885 yılında Bilecik’te Ertuğrul Sancağı kurulunca İnegöl bu sancağa bağlanmıştır. Aynı yıl Yenişehir de Bilecik’e bağlanmıştır. Gemlik’e bağlı bir bucak olan Pazarköy/Orhangazi de 1893 yılında kaza (ilçe) olmuştur.

1918 yılından sonra ise Hudavendigar adı Bursa Vilayeti olarak değiştirilmiştir. 1924 yılında çıkarılan yasalar ile livalar kaldırılıp iller oluşturulmuştur.

1926 yılında Bursa’ya bağlı ilçeler şunlardır: Mudanya, Gemlik, Orhangazi, Mustafakemalpaşa, Karacabey ve Orhaneli. 1926 yılında Bilecik’e bağlı olan İnegöl ve Yenişehir, 1930 yılında ise Yenişehir’e bağlı bir bucak olan İznik, Bursa’ya bağlı bir ilçe merkezi olmuşlardır. 1953 yılında Keles, 1987 yılında Orhaneli’nin bucakları olan Büyükorhan ve Harmancık ile Yıldırım, Osmangazi ve Nilüfer merkez ilçeleri, 1990 yılında ise Kestel ve Gürsu ilçeleri kurulmuştur. Bugün Bursa’ya bağlı 17 ilçe ile 7 bucak merkezi bulunmaktadır.

Bursa Ulucami

Bursa Ulu Camii, Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olan Bursa’nın kent merkezinde, Atatürk Caddesi üzerinde yer alan tarihi bir camidir. Cami, Osmanlı sultanlarından Yıldırım Bayezıd tarafından Niğbolu zaferi anısına yaptırılmış olup, 1400 yılında tamamlanmıştır. Caminin mimarı Ali Neccar’dır. Cami, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne aittir.

Cami, Osmanlı mimarisinde özgün bir yapıdır. Dikdörtgen planlı olan cami, 55 x 69 metre ölçülerindedir. Toplam iç alanı 3.165,5 m2’dir. Türkiye’deki “Ulu Cami” ismindeki camilerin en büyüğüdür. On iki ayak üzerine yirmi kubbe ile örtülmüştür. Ortadaki kubbenin üstü açık olup, son yıllarda camla kaplanmıştır. Duvarları tümüyle düzgün kesme taş ile örülmüştür.

Caminin mihrabının bulunduğu duvar diğer duvardan daha büyüktür. Mihrabın sağ tarafında asılı olan siyah örtü, Kabe kapısının örtüsüdür. Bu örtü, Yavuz Sultan Selim tarafından Mekke’de onarılan Kabe’nin eski örtüsü olup, Bursa Ulu Cami’ye hediye edilmiştir. Saf altın iplik ile üzerine ayetler işlenmiş bu örtü, yüzyıllar boyu kararmadan kalmıştır.

Caminin ortasında bulunan şadırvan da ilginç bir hikayeye sahiptir. Caminin inşaatı sırasında şadırvanın yerinde yaşlı bir kadının evi olduğu ve satmayı kabul etmediği için camiye dahil edilmediği rivayet edilir. Kadın vefat ettikten sonra bu yer camiye katılmış ve şadırvan yapılmıştır. Şadırvanın suyu Uludağ’dan gelmekte ve otuz üç ayrı yerden akmaktadır.

Caminin ilk imam-hatibi Süleyman Çelebi’dir. Süleyman Çelebi, Mevlid-i Şerif’i burada yazmaya karar vermiştir. Mevlid-i Şerif, Türkçe yazılmış olup yaklaşık bin beyittir.

Cami, doğu, batı ve kuzey yönünde olmak üzere üç kapısı vardır. Bu kapılardan kuzey ve batı yöndekiler yeni olup, doğudaki kapı kanatları camiyle aynı dönemde yapılmıştır. Ahşap kanatları ceviz ağacındandır. Oyma ve geçmeli geometrik motiflerle süslü kanatlar, caminin minberine uygun olarak 16. Yüzyılın karakteristik özelliğini taşımaktadır.

Caminin pencereleri biçim ve ölçü bakımından her cephede farklı olup, söveleri düz mermerlidir. Pencere alınlıklarında “nefeslik” denilen küçük açıklıkları bulunmaktadır. Güney duvarındaki bir alt sıra pencereler sonradan kapatılmıştır. Üst sıra pencereler alt sıra pencerelerle aynı eksen üzerinde değildir.

Cami, tarih boyunca pek çok tahribata uğramıştır. Ankara savaşında Timur’un orduları caminin kuzey kapısını yakarak tahrip etmiştir. Karamanoğlu Mehmet Bey de camiyi odun yığarak yakmıştır. 1855 yılında meydana gelen depremde caminin on sekiz kubbesi çökmüş, sadece batı minaresinin dibindeki kubbe ile mihrap önü kubbesi ayakta kalmıştır. 1889 yılında çıkan bir yangında minarelerin ahşap olan külahları yanmış, sonrasında kâgir olarak yeniden yapılmıştır. 1959-1961 yıllarındaki onarımlarda sıvalı olan duvarlar kazınmış, kuzey yönündeki kapı da aslına uygun olarak yeniden yapılmıştır. Cami, 1494, 1503, 1551, 1563, 1567, 1572, 1668, 1670, 1724, 1742, 1815, 1855 ve1861 yıllarında büyük çapta onarımlar görerek bugünkü görünümüne kavuşmuştur.

Caminin iç duvarlarını süsleyen levhaların çoğunun altında hattatının imzası bulunmaktadır. Levhaların birçoğu Hattat Şefik Bey tarafından düzeltilmiş veya yeniden yazılmıştır. Cami içinde 13 ayrı yazı karakteri ile 41 ayrı hattat tarafından yazılmış 87 duvar yazısı, 105 levha ve toplamda 192 adet yazı vardır. Ayrıca çok değerli saatler, şamdanlar, Kur’an-ı Kerimler bulunmaktadır.

Caminin mihrabının yanında bulunan ceviz ağacından yapılmış ve siyah renge boyanmış olan minber ise caminin en güzel ve sanatkarane işlenmiş eseridir. Minber, Yıldırım Bayezıd’ın emri ile 1400 yılında tamamlanmıştır. Minberin yapımında tutkal ve çivi kullanılmadan geometrik şekilde oyularak birbirine geçme yöntemi kullanılmıştır. Minberin üzerindeki işlemeler Selçuklu üslubundan Osmanlı üslubuna geçişin bir şaheseridir.

Bursa Ulu Camii, doğu ve batı köşelerinde iki minareye sahiptir. Batıdaki minare, camiyle birlikte Yıldırım Bayezıd tarafından yaptırılmıştır. Minarenin kaidesi tamamen mermerden, gövdesi ise tuğla örtülüdür. Minareye dıştan ve içten olmak üzere iki yol ile çıkılabilir. Bu yollardan biri kubbelere, diğeri şerefeye ulaştırır. Şerefe, altı sıra tuğla istalaktitlerle süslenmiştir.

Cami avlusunda üç şadırvan bulunmaktadır. Bunlardan biri caminin ortasında yer almaktadır. Bu şadırvan, Osmanlı Devleti’nin ilk yıllarında, Türklerin suya olan ilgilerinden kaynaklanarak tasarlanmıştır. On altı köşeli havuz, üç çanaklı fıskiyeden sekiz kol halinde dökülen sularla dolmaktadır. Sular, musluklara dağıtılmakta ve abdest almak için kullanılmaktadır. Şadırvanın merkezi, mihrap ekseni ile her üç kapının ekseninde bulunmaktadır.

Ulu Camii, doğal güzellikleri, tarihi eserleri, termal kaynakları ve lezzetli mutfağı ile zengin bir turizm potansiyeline de sahip olan Bursa’nın en önemli kültür miraslarından biridir.

Bursa'nın İklimi

Bursa, coğrafi konumu nedeniyle farklı iklim özellikleri gösteren bir şehirdir. Kuzeyde Marmara Denizi kıyısında ılıman bir iklim hakimdir. Bu bölgede yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Güneyde ise Uludağ’ın etkisiyle karasal bir iklim yaşanır. Bu bölgede yazlar serin ve yağışlı, kışlar soğuk ve karlıdır. Bursa’nın en sıcak ayları Temmuz ve Ağustos, en soğuk ayları ise Aralık ve Ocak’tır. Bursa’da yıllık ortalama yağış miktarı 706 mm, ortalama nispi nem oranı ise % 69’dur.

Bursa'nın İlçeleri

  • Büyükorhan
  • Gemlik
  • Gürsu
  • Harmancık
  • İnegöl
  • İznik
  • Karacabey
  • Keles
  • Kestel
  • Mudanya
  • Mustafakemalpaşa
  • Nilüfer
  • Orhaneli
  • Orhangazi
  • Osmangazi
  • Yenişehir
  • Yıldırım

Bursa'da toplam kaç tane cami vardır?

Bursa, Türkiye’nin en çok camiye sahip şehirlerinden biridir. Bursa’da toplam 1806 tane cami vardır. Bursa, cami sayısı bakımından Türkiye’de Diyarbakır, İstanbul, Konya, Ankara, Samsun, Kastamonu, Antalya, Trabzon, İzmir, Şanlıurfa, Mersin, Giresun, Sivas, Van ve Kayseri’nin ardından 16. sırada yer alıyor.

Bursa’daki camiler sadece sayıca çok değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel açıdan da çok değerli. Bursa, Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olduğu için pek çok cami ve külliye inşa edilmiş.

Yapmış olduğumuz araştırma ve anket sonuçlarına göre Bursa'nın en muhafazakar ilçesi hangisi? sorusuna cevap olarak Osmangazi İlçesi'dir diyebiliriz.