Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası Millete Sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. Sözlerine dün Muğla'da hastaneye çarparak düşen ambulans helikopterde vefat eden 2 pilot, 1 hekim ve 1 sağlık personeline Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan, ”Biliyorsunuz dün Sarıkamış Harekatı’nın 110’uncu yıl dönümüydü. Aralarında merhum büyük dedemin de olduğu Sarıkamış şehitlerimize ve gazilerimize bugün bir kez daha Cenab-ı Mevla’dan rahmet diliyorum. Allahüekber ve Soğanlı Dağları’nda vatan savunması esnasında kar çiçekleri gibi toprağa düşen kahramanları minnetle yad ediyor, Rabbim asil ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.
2024 yılının son kabine toplantısını gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısında dış politikadan ekonomiye, sanayii ve teknoloji alanındaki atılımlardan göçün idaresine kadar birçok konuyu masaya yatırdıklarını aktardı.
Erdoğan, ”Bakan arkadaşlarımız yaptıkları sunumlarla hem son iki haftayı etraflıca değerlendirdiler hem de önümüzdeki döneme dair talimatlarımızı aldılar. Her zaman altını çizdiğim gibi biz 'hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin' ikazını rehber edinmiş bir kadroyuz. 2024 yılını tamamlarken bir taraftan yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı en objektif şekilde sorguluyor, diğer taraftan da gelecek yıla dair yol haritalarımızı tekemmül ettiriyoruz. Bugünkü kabine toplantımızda da bu hassasiyetimiz tecessüm etmiştir” dedi.
"Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının her şart altında korunması, Türkiye’nin değişmez çizgisidir"
İsrail’in artan saldırganlığının gerisinde Suriye’deki devrimi gölgelemek, Suriye halkının umutlarını boğmak olduğunun anlaşıldığını kaydeden Erdoğan, ”İsrail, fırsatçılık yapsa da er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir, buna mecbur kalacaktır. Daha önce söyledim, elinde 50 bin Gazzeli masumun kanı olan Netanyahu’nun tuttuğu yol yol değildir. Daha fazla kan dökerek, daha fazla can alarak, daha çok toprağı işgal ve istila ederek varılacak yer sadece daha fazla güvensizliktir, huzursuzluktur.
İsrail’de şayet bir devlet aklı varsa bunu ne kadar erken idrak ederlerse o kadar iyi olacaktır. Burada şu noktanın altını özellikle çizmek istiyorum: Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının her şart altında korunması, Türkiye’nin değişmez çizgisidir. Bundan kesinlikle geri adım atmayacağız. Suriye’nin ve bölgemizin geleceğinde DEAŞ ve PKK dahil hiçbir terör yapılanmasına yer yoktur. PKK ve uzantıları ya kendilerini tasfiye edecekler ya da tasfiye edilecekler. Kürt kardeşlerimize zulmeden, çocuklarını kaçırarak ölüme gönderen, kendileri dışında hiç kimseye hayat ve söz hakkı tanımayan bu katil sürülerini bölgemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkartacağız” ifadelerini kullandı.
"PKK ve uzantıları için zaman kısalıyor, çember daralıyor, yolun sonu görünüyor"
Suriye’deki bölücü terör örgütü unsurlarına yönelik nokta operasyonlarını bir cerrah hassasiyetiyle sivillerin kılına zarar vermeden sürdürmekte kararlı olduklarının altını çizen Erdoğan şunları söyledi:
“Suriye’deki yeni yönetimin bu konudaki kararlılığını memnuniyetle karşılıyoruz. Yakın zamana kadar bölücü örgütün arkasında duran Batılı ülkelerin de bu canilerden desteğini yavaş yavaş kestiğini görüyoruz. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim: PKK ve uzantıları için zaman kısalıyor, çember daralıyor, yolun sonu görünüyor. Kimin eteğine yapışırsa yapışsınlar, kimin tetikçiliğini yaparsa yapsınlar, hangi yabancı odağa sarılırsa sarılsınlar, şunu çok iyi bilsinler ki kendilerini bekleyen acı akıbetten kaçamayacaklar.
Şairin dediği gibi 'belki yarın, belki yarından da yakın' bir sürede 40 yıldır kanımızı emen bu beladan Allah’ın izniyle kurtulacağız. Terör duvarını da tamamen yıktıktan sonra Türkler, Araplar, Kürtler olarak hep beraber büyük bir kucaklaşmaya imza artacağız. Barışın, huzurun, refahın ve kalkınmanın bölgemizin tamamına hâkim olduğu, çatışmalarla değil, kardeşlikle anılan bir iklimi inşallah tesis edeceğiz. Bu güzel günlerin şafağı artık sökmeye başlamıştır. Bugünümüz nasıl dünden daha iyiyse, yarınlarımız da bugünden çok daha iyi olacaktır.”