Galatasaray, Şampiyonlar Liginde guruptaki 3. maçında Bayern Münih’e dramatik bir şekilde 3-1 yenilerek 4 puanda kaldı. Oysa sarı kırmızılı takım ilk 45 dakika harika bir oyun oynamış, rakibine daha ilk yarıda fark atacak pozisyonları bulmuştu.

Ama olmadı. İkinci yarı Galatasaray’ın kondüsyonu düşüp, Almanların o çok bilinen ezici kondüsyonu sahneye çıkınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Peki neden böyle oldu? 

Hiç uzatmadan ilk sebebe gelelim. Galatasaray, Erden Timur ve Okan Buruk işbirliği ile çok kötü bir transfer dönemi geçirdi. Şampiyonlar Liginde oynayacak kadroya hazır, formda ve takım oyunu oynayan oyuncular yerine topla çok oynayan, kimi sakat, kimi uzun süre oynamamış oyuncular aldılar.

Bunların bir kısmı haftalar sonra iyileşebildi, kimi hala belirsiz, kimi de maç temposu kazanmaya çalışıyor ve hala kulübede. Bayern Münich ilk 11’ine baktığımızda bu yazdıklarımın net fotoğrafı ortaya çıkıyor zaten. Yani Perşembe, Çarşamba’dan belliydi. 

İkinci sebebe gelince… Üç gün önce zorlu bir derbi oynamış Galatasaray’ın ilk 45 dakika boyunca bütün enerjisini kullanarak oynaması inanılmaz bir taktik hataydı bence. Yorgun takımın 60. dakikadan sonra havlu atacağı tahmin edilebilir bir gerçekti.

Buna rağmen harika bir 45 dakika yaşattı taraftarına sarı kırmızılı takım. Ama net fırsatlar kaçınca takım yorgun dakikalara skor avantajı olmadan girdi.

Teknik Direktör Okan Buruk, 55. Dakikada sağ kanatta Boey ile sürekli ve gayretli şekilde pozisyon arayışında olan Tete’yi alıp oyuna 36 yaşındaki çelimsiz Mertens’i sürünce adeta pişmiş aşa su kattı. Kondüsyonu biten takım artık yürüyerek oynamaya başladı ve maça havlu attı.

Bayern Münich çok güçlü bir takım. GS ise transfer dönemini son derece kötü kullandığı için ideal takım haline gelemedi. Takımı hala ligde ve Avrupa’da eskiler taşıyor. Timur ve Okan şapkalarını önlerine koyup düşünmeli ve ara transferde hazır, tempolu ve takım oyununa yatkın oyuncular alarak hatalarını telefi etmeli.

Son bir not; yorgun GS hafta sonu Rize deplasmanında puan ya da puanlar kaybederse sürpriz olmaz.