Havai fişekler, görsel ve eğlence amaçları için kullanılan, patlama gücü düşük ancak etkili piroteknik cihazlardır. Çoğunlukla gösteri amaçlı etkinliklerde tercih edilirler ve yaydıkları ışık, ses ve duman ile tanınırlar. Çeşitli renk ve desenlerde parıltılar ve alev efektleri yaratmak üzere özel olarak hazırlanırlar. Peki bu havai fişekler ne zaman icat edildi? İşte detaylarıyla haberimizde açıkladık...
Havai fişek ne zaman bulundu?
Hava fişekler, yaklaşık 2000 yıl öncesine kadar Çin'e dayanmaktadır. En popüler efsaneye göre, mutfaklarda sıkça bulunan ve patlayıcı bir karışım oluşturan odun kömürü, kükürt ve güherçile, bambu tüpler içinde yakıldığında patlamalar meydana getiriyordu. Barutun mutfakta tesadüfen keşfedilmesi ve kestane fişeğinin bulunuşu arasındaki zaman farkı bazı şüpheleri beraberinde getirse de, havai fişeklerin yaklaşık 2000 yıl önce ortaya çıktığını belirten kaynaklar mevcuttur. Diğer yandan, bazı kaynaklar ise havai fişeklerin 9. yüzyılda, Song hanedanlığı döneminde icat edildiğini öne sürer.
Havai fişeklerin kökeni hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Bazılarına göre, bu icat Hindistan’da ortaya çıkmıştır. Ancak, 18 Ekim 2003 tarihli The Hindu gazetesinde sadece barutun Çinliler tarafından keşfedildiği belirtilmiştir.
Li Tian isimli bir keşişin, Hunan eyaletinin Liu Yang şehrinde yaşarken yaklaşık bin yıl önce kestane fişeğini icat ettiği düşünülmektedir. Çinliler, her yıl 18 Nisan’da Li Tian’ı anarak kestane fişeğinin icadını kutlarlar ve Song hanedanlığı döneminde Li Tian için bir tapınak dahi inşa edilmiştir.
Kestane fişekleri, geçmişte olduğu gibi günümüzde de yüksek sesleriyle kötü ruhları korkutmak ve uzaklaştırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca, doğum günleri, cenazeler ve yeni doğan bebeklerin kutlamalarında da tercih edilmektedir. Çin Yeni Yılı kutlamalarında da kötü ruhlardan korunmak için kestane fişeklerinin kullanılması yaygındır.
Günümüzde, Hunan eyaletinin Liu Yang şehri, dünyanın en büyük havai fişek üretim merkezi olarak tanınmaktadır. Havai fişeklerin bu coğrafik merkezinin önemi büyüktür; çünkü sektör uzmanları, Çin’in havai fişek üretimindeki düşük işçilik maliyetlerinin avantajlarına sıkça vurgu yapmaktadır. Ancak, havai fişek endüstrisi, modern çağın başlamasından ve Doğu ile Batı arasındaki asgari ücret farklılıklarından çok önce de var olmuştur ve umarız ki, ekonomik etkilerine rağmen varlığını sürdürecektir. Haçlıların Avrupa’ya dönüş yolculuklarında karabarutu getirdikleri iddia edilse de, genellikle Marco Polo’nun 13. yüzyılda Çin’den Avrupa’ya karabarutu taşıdığına inanılır.
Karabarut, Avrupa’da ilk olarak askeri amaçlar için, roketlerde, toplarda ve diğer silahlarda kullanılmaya başlanmıştır. İtalyanlar, havai fişek yapımında karabarutu kullanan ilk Avrupalılar olmuşlardır. 18. yüzyılda Almanlar da, İtalyanların ardından havai fişek üretimine başlayan Avrupa ülkeleri arasına katılmışlardır. Amerika’daki havai fişek gösterilerini düzenleyen öncü şirketlerin kökenleri, İtalyan göçmenlere dayanmaktadır; Grucci, Rozzi ve Zambelli aileleri gibi.
İngilizler de havai fişeklere büyük ilgi göstermişlerdir. William Shakespeare’in eserlerinden birinde havai fişeklere değinmesinin ardından, Kraliçe Elizabeth döneminde Büyük Britanya’da havai fişekler popülerlik kazanmıştır. Kraliçe, havai fişeklerden o denli etkilenmiştir ki, “İngiltere’nin Ateş Ustası” unvanını taşıyan bir görev oluşturmuştur. Kral II. James ise, taç giyme töreninin ardından ateş ustasını şövalye ilan ederek, havai fişeklere olan düşkünlüğünü göstermiştir.
Modern dönemde, Amerikan havai fişek endüstrisi, Başkan Nixon’ın 1970’lerin başında Çin Komünist Partisi ile ilişkileri normalleştirme süreci sonucunda, Çinli üreticilerden etkilenerek gelişmiştir. Daha önce, Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki ticaret, Hong Kong üzerinden aracılar vasıtasıyla, doğrudan veya çok sınırlı bir bağlantı ile gerçekleştiriliyordu. 1970 ile 1980 yılları arasında, Çin’deki dağıtım kanalları, hükûmet tarafından desteklenen ve eyalet bazında havai fişek üretip ihraç eden anonim şirketler haline gelmiştir.
Havai fişek hangi yılda icat edildi?
Havai fişekler, estetik ve eğlence için kullanılan, düşük düzeyde patlayıcı özellikteki piroteknik cihazlardır. En sık havai fişek gösterilerinde kullanılırlar. Havai fişek etkinlikleri, bu cihazların yarattığı görsel ve işitsel efektlerin sergilendiği organizasyonlardır ve dünya genelinde yarışmaları da düzenlenmektedir. Havai fişeklerin temel özellikleri arasında ışık, ses ve duman üretmeleri ve havada hareket edebilmeleri yer alır. Çeşitli renklerdeki kıvılcımlar ve alevler için özel olarak tasarlanmışlardır ve farklı kültürlerin ve dini törenlerin kutlamalarına göre dünya çapında farklılık gösterirler.
Havai fişekler, kötü ruhları uzaklaştırma amacıyla, yaklaşık 2000 yıl önce antik Çin’de karabarutun bulunmasının bir sonucu olarak geliştirilmiştir. Çin Yeni Yılı ve Ay Festivali gibi etkinliklerde havai fişek gösterilerini görmek mümkündür. Çin, aynı zamanda dünyanın en büyük havai fişek üretici ve ihracatçısı konumundadır.
Havai fişekler, işlevlerine göre sınıflandırılır; yerde patlayanlar ve havada patlayanlar gibi. Bir diğer sınıflandırma ise, itici güce sahip olanlar (örneğin gökyüzü roketleri) ve bir kovan aracılığıyla gökyüzüne fırlatılanlar (gösteri fişekleri) şeklindedir. Havai fişeklerin yaygın bir özelliği, kolayca tutuşabilen malzemelerin (piroteknik yıldızlar) kağıt veya karton bir tüp içine yerleştirilmesidir. Bu tüpler, ateşlendiğinde çeşitli renk ve şekillerde kıvılcımlar üretmek üzere bir araya getirilir. Gökyüzü roketleri başlangıçta askeri amaçlar için kullanılmış olsa da, bugün havai fişeklerin en popüler türlerinden biridir. Ticari havai fişek gösterilerinin ana unsurları olan gösteri fişeklerinin yanı sıra, Türkiye’de herkesin kullanabileceği daha küçük ölçekli versiyonları da bulunmaktadır.
Havai fişeğin kimyasında ne var?
Havai fişeklerin renkleri, genellikle “yıldız” olarak adlandırılan, yanınca parlak ve güçlü bir ışık yayan karışık kimyasallardan meydana gelir. Yıldızlar, beş temel bileşenden oluşur;
- Yakıt: Yıldızların yanmasını sağlayan madde.
- Oksitler: Oksijen üreterek yakıtın daha verimli yanmasına yardımcı olan bileşenler.
- Renk: Çeşitli kimyasalların reaksiyonuyla oluşur.
- Tutkal: Yıldızları meydana getiren kimyasalların bir arada tutulmasını sağlar.
- Klor Verici: Renkli alevin şiddetini artırır. Bazı durumlarda oksitler de bu görevi üstlenebilir.