Türkiye bu kazıyı konuşuyor! Zulkarneyn (a.s) ve Hz. Süleyman'ın insanlığa bıraktığı miras Manisa'da mı bulundu? Büyük Manisa Sarıgöl Kazısında neler oluyor?
Zehirli Mikrofon adlı Youtube kanalında üç yıl önce ortaya atılan iddialar sonucu dikkatleri üzerine çeken Manisa'da yeni gelişmeler yaşanıyor.
Hz.Süleyman'ın hazinesi Manisa'da mı?
Zulkarneyn (a.s) ve Hz.Süleyman'ın içeriside çeşitli altın,piramit ve portal kapılarının olduğu davut yıldızı şeklindeki insanlığa bıraktığı iddia edilen kompleksin, Manisa'da bulunması gündeme bomba gibi düşmüştü. İddia sahibi Sezai bey bölgede yaptığı kazı çalışması sonucu kompleksin birinci etabına ulaşmış ve ardından kazıyı sonlandırmıştı. Üç yıldır gizemini koruyan bu durum sonucunda Sezai bey kazıya dair çarpıcı bilgileri ilk kez ve sadece Sarıgöl Gündem TV ekranlarında paylaştı. Fragmanı Sarıgöl Gündem TV Youtube kanalında yayınlanan ve önümüzdeki günlerde tamamının yayınlanacağı programda Sezai Bey'in neler anlattığı herkes tarafından merak ediliyor.
Neler olmuştu?
Türkiye'de ilk defa Zehirli Mikrofon adlı Youtube kanalında gündeme gelen Tarihi Manisa kazısı kısa sürede vatandaşların dikkatini çekerek ülke gündemine oturdu.
Sezai bey'in ortaya attığı iddiaya göre Manisa'da Zulkarneyn ve Hz.Süleyman'ın belli zaman aralıklarıyla inşat ettirdiği insanlığa adanmış büyük bir kompleksin olduğunu ve bu komplekste çeşitli kıymetli emtiaların olduğu öne sürüldü. Sezai bey program öncesi belirtilen alanda kendi imkanlarıyla 4 ay boyunca çalışma yapmış ve iddiasında yer alan kompleksin uç kısımlarına ulaşmayı başarmıştı. Komplekse ulaşan Sezayi bey, kazı çalışmlarını durdurmuş bundan sonraki aşamaları devlet yetkilileriyle belli konularda hemfikir olunması halinde devam edileceğini açıklamıştı. Bu gelişmelerin ardından Zehirli Mikrofon yotube kanalında bahsi geçen iddialara yönelik bir program yapıldı.
Zehirli Mikrofon ekibi tarafından bahsi geçen yerde iddia sahibi Sezai bey ile birlikte çeşitli çalışmalar yapılarak frekans ve sinyal testleri yapıldı. Yapılan testlerde Sezai bey'in gösterdiği alanlarda ciddi oranda sinyaller alındığı gözlemlendi. Sezai bey'in program esnasında kimliğini gizlemesi ise olaya farklı bir gizem katmıştı. Programın üstünden geçen üç yılın ardından Sezai bey kazıya dair tün gelişmeleri ilk kez ve sadece Sarıgöl Gündem TV ekranlarında anlattı. Fragmanı paylaşılan program vatandaşlar tarafından ilgi görürken, ortaya atılan iddianın son durumu ise merak ediliyor.
Hz. Süleyman kimdir?Mucizeleri ve hayatı?
Süleyman, Yahudi inancının dördüncü kralı, din adamı, lider ve yazarıydı. Babası Kral Davut ve annesi Batşeba olan Süleyman, Yahudilerin en kutsal tapınağı olan Süleyman Mabedi’ni inşa ettiren kral olarak da tanınır.
Süleyman, Yahudilikte bilge ve öğretmen, Hristiyanlıkta yargıç ve hükümdar, İslam’da ise peygamber olarak kabul edilir. Tarihsel kaynaklara göre Süleyman MÖ 970-931 yılları arasında hüküm sürmüştür.
Eski Ahit’te Süleyman’ın hayatı 1. Krallar kitabının ilk 11 bölümü ve 2. Tarihler kitabının ilk 9 bölümünde anlatılır.
“Kral Süleyman, firavunun kızı dışında Moavlı, Ammonlu, Edomlu, Saydalı ve Hititli birçok yabancı kadına aşık oldu.
Bu kadınlar RAB’bin İsrail halkına, “Siz onlarla birlik olmayın, onlar da sizinle birlik olmasın; çünkü onlar sizi kesinlikle kendi ilahlarına tapmaya yönlendireceklerdir.” dediği milletlerdendi. Ama Süleyman onlara gönül verdi.
Süleyman’ın kral kızlarından yedi yüz eşi ve üç yüz cariyesi vardı. Eşleri onu yoldan çıkardılar.
Süleyman yaşlandığında eşleri onu başka ilahlarına tapmaya ikna ettiler. Böylece Süleyman bütün kalbiyle Tanrısı RAB’be bağlı kalan babası Davut gibi olmadı.
Saydalıların tanrıçası Aştoret’e ve Ammonlular’ın tanrısı Molek’e taptı.
Böylece RAB’bin gözünde kötülük etti, RAB’bin yolunda yürüyen babası Davut gibi tam olarak RAB’be uymadı.
Kudüs’ün doğusundaki tepede Moavlıların tanrısı Kemoş’a ve Ammonlular’ın tanrısı Molek’e tapınmak için bir yer yaptırdı.
Bütün yabancı eşleri için de ilahlarına tütsü yakıp kurban sundu.”
Dini kaynaklara göre Süleyman, Kudüs yakınındaki Gazze şehrinde doğdu. Davud’un on dokuz kadar oğlu vardı ama Tanrı, Davud’un oğulları arasından Süleyman’ı kendisine mirasçı seçti. Ayrıca kutsal kitaplara göre dünyaya gelmiş en zengin insan ve peygamberdir. Eski Ahit’te Süleyman zamanında altın ve gümüşün çok olduğu için bir taş kadar değersiz olduğu söylenerek Süleyman ve serveti anlatılır. Süleyman’ın bilgeliğinden faydalanmak isteyen diğer ülke kral ve kraliçelerinin, Kral Süleyman’a hediyeler getirmesi de servetini arttırır. Süleyman’ın yeşil yakuttan yüzüğü cennetten gelmedir. Yüzüğünde İsmi azam yazılıdır. Pers ve İran halk hikayelerinde çok kullanılan kuş figürleri, bilge ve kuş dilinden anlayan Süleyman tarafından çözülür.
İslam kaynaklarına göre Süleyman’ın kuş dilini konuştuğu, rüzgara, hayvanlara ve cinlere hükmettiği belirtilir. Kur’an’da Neml ve Sebe surelerinde hikayesi anlatılır. Hikayeye göre Saba Melikesi Belkıs’ın Süleyman’ı ziyaret ederek Müslüman olduğu, Hüdhüd adlı bir kuş ile iletişim kurdukları bahsedilir. Ayrıca çok ciddi bir hastalığa yakalanarak tahtında cansız gibi kaldığı, güzel atlarının getirildiği, kendisi için erimiş bakırın akıtıldığı, Cinler’in Süleyman’ın emriyle heykeller, havuzlar ve Süleyman Tapınağı’nı yaptıkları, Belkıs’ın tahtını Süleyman’ın ehli kitap alimi olan baş veziri Asaf’ın ilimle bir anda getirdiği anlatılır. Birçok şairin şiirlerinde kullandığı “Asaf’ın miktarını bilmez Süleyman olmayan” sözü de buradan gelir. Kur’an’a göre Süleyman peygamber, asasına dayanarak ölmüş, uzun süre ölümü fark edilmemiş, ancak kurtların bastonunu kemirmesi ile düşmesi sonucu ölümü anlaşıldıktan sonra gömülmüştür. Bu ayetle cinlerin gaybı bilemeyecekleri vurgulanır.
Davut Yıldızı nedir?
Yahudi sembolü olan altı köşeli bir yıldız Davut yıldızıdır. İsrail’in ikinci kralı olan Davut’un adını taşır. Kimilerine göre, bu yıldız Davut’un kalkanına benzer. Kimilerine göre de Süleyman’ın mührüdür. Bu yıldızın kaynağı tam olarak bilinmiyor, ancak MÖ 7. yüzyılda Lübnan’da bir kitabede bu işarete rastlanmış. Bu yıldızın altı noktası, cennet ve dünya, eril ve dişil, Tanrı ve insan arasındaki bağı gösterir. Yahudilikte yedi sayısı da mübarektir ve Davut yıldızının altı köşesi ile ortasındaki boşluk hepsi yedi eder. Yedi, Tanrı’nın evreni oluşturduğu gün sayısı, haftanın gün sayısı, gökkuşağının renk sayısı ve müzik notalarının sayısıdır. Davut yıldızı, Orta Çağ’dan beri Yahudi kimliğinin bir işaretidir. 1948’de İsrail devleti doğunca, Davut yıldızı İsrail bayrağında da bulunur.
Zulkarneyn (a.s) Kimdir? Hangi dönemde yaşamıştır?
Zülkarneyn, ( Arapça ذُو ٱلْقَرْنَيْن ); İki Boynuzlu anlamına gelen bir ifadeyle, Kuran’ın Kehf Suresi, 83–101 ayetlerinde doğuya ve batıya yolculuk eden ve bir topluluk ile Ye’cüc ve Me’cüc arasına bariyer inşa eden kişi olarak anlatılır. Kuran, başka yerlerde Yecüc ve Mecüc’ün bariyerin arkasından çıkışını ahir zaman, bazı yazarlar ise onların bir gece ansızın Allah tarafından helak edilmelerini kıyamet alameti olarak gösterirler. Zülkarneyn kelimesi Arapçadır. Zü, (e)l ve karneyn kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Zü, ‘‘sahip ve mâlik’’ manasına gelir. Karn ise ‘‘boynuz, perçem, tepe, zaman, güneş’’ gibi anlamlara gelir. Karneyn sözcüğü, karn’ın ikiliği, yani iki tanesi demektir. Bu sebeple Zülkarneyn kelimesi, “iki boynuz sahibi” şeklinde çevrilir. Zülkarneyn Cinlerin yardımı ile Yecüc ve Mecüc’e karşı bir duvar örüyor. Minyatür, şu anda Dublin’deki Chester Beatty Kütüphanesinde bulunmaktadır. Kur’an’da kimliği belirsiz çizgilerle verilen efsanevî bir hükümdar veya komutan olduğu anlaşılan Zülkarneyn’in demir işlediğini düşünürsek, Demir Çağı’ndan sonra var olduğu söylenebilir. İslamî kaynaklarda yer alan çeşitli açıklamalara göre, Kehf Suresi’nin 83-98. ayetlerinde bahsedilen bu kişinin doğuya ve batıya askerî seferler yaparak büyük zaferler kazandığı, insanları tevhide davet ettiği, başında boynuza benzeyen iki çıkıntının bulunduğu, tacının üstünde bakırdan iki boynuz olduğu, saçlarının ise iki örgülü olduğu, hem anne hem baba tarafından soylu bir aileden geldiği, İran ve Yunan kökenli iki soydan geldiği, büyük cesarete sahip olduğu, kendisine büyük bir ilim verildiği ve bunlardan dolayı Zülkarneyn lakabıyla tanındığı ifade edilir.
İlk Müslüman müfessir ve tarihçiler Zülkarneyn’i Güney Arabistan Himyari kralı el-Sa’b bin Zī Marashid, özellikle de Büyük İskender olarak yorumladılar. Doğuda ve batıda olabilecek en geniş noktalara ulaşan bir devlet veya hükümranlığın lideri olması, başarılarının büyüklüğünün kendisini Tanrı’nın yardım ettiği efsanesinin doğmasına neden olması ve başında da savaşlarda kullandığı çift boynuzlu miğferden dolayı Zülkarneyn (çift boynuzlu) adının verilmesi, Zülkarneyn’in Makedon Kralı Büyük İskender ile uyumlu görünmesine ve Kur’an yorumcularının çoğunun Zülkarneyn’in İskender olduğu sonucuna varmasına yol açmıştır. Zülkarneyn’in demir bloklarla yaptığı Zülkarneyn Seddi de, İskender’in Kafkas dağlarında yaptığı “İskender Kapısı” ile benzerlik göstermektedir.
Bazı modern bilginler hikayenin kaynağını Suriye İskender Efsanesinde diğer bir kısmı ise Büyük Kirosta buldular; ancak modern alim ve yorumcuların çoğunluğu Büyük İskender’i kabul etmektedir.
Kuran 18:83-101 Hikaye, Kureyş’in Yahudilere Muhammed’in bilgi düzeyini ve O’nun Tanrı’nın gerçek bir elçisi olup olmadığını sınamak için iki adam yollamaları ve hahamın onlara üç soru vermesi üzerine indirilen el-Kehf (“Mağara”), suresinde geçer. (Ayetler 18:83-98) Haham onlara, Ruh ve Ashâb-ı kehf’in yanı sıra Dünyanın doğusuna ve batısına giden bir adamın hikayesini sorun der. “Bunları size doğru şekilde söylerse, o bir peygamberdir, ona tabi olun, eğer size söyleyemezse yalancıdır, nasıl isterseniz ona öyle muamele edin,” der.
Ayetlere göre Zülkarneyn Dünyanın önce batı ucuna, çamurlu bir kaynakta battığını gördüğü yere, sonra da 18;90 ayetindeki ifadeye göre muhtemelen kurak ve verimsiz bir yer olan Doğu’ya ve en sonunda da Yecüc ve Mecüc’ün zulmettiği bir kavimle karşılaştığı kuzeye doğru yolculuk eder ve bu kavimle Yecüc-Mecüc arasına bariyer yapar.
Haber-Hatice Zeybek