Kocaeli'nin İzmit ilçesinde yaşayan Sait Aksu kedilerin saldırısına uğrayan karganın dostu oldu. Güçten düşmüş kargayı evine götüren Aksu, gerekli bakımlarını yaptıktan sonra kargayı sahiplendi. Asil adını verdikleri karga, zamanla aileyle yakın bir bağ kurdu ve mahallenin de maskotu haline geldi.
"İnşallah beni bırakıp gitmez"
Sokak hayvanlarıyla büyüdüğünü ve canlılara sevgiyle yaklaşmayı ailesinden öğrendiğini anlatan oğlu Serhat Aksu, "Asil, kedilerin ağzındaydı ve ölümle burun burunaydı. Babam onu alıp eve getirdi. İlk başta biraz şaşkındık, yabani bir hayvan nasıl eğitilir derken birlikte zaman geçirdikçe anlaşmaya başladık. Yemeğini kendi istemeye başladı. Ben uyurken geldi, kafama vurdu. Mamasını getirip avucuma koydu. İlk başlarda yemeğini yemedi, gagasını açıp elimizle yedirmemiz gerekiyordu. Şırıngayla suyunu vermemiz gerekiyordu. İnanılmaz bir sevgi, inanılmaz bir tutku diyeyim. İnşallah beni bırakıp gitmez" şeklinde konuştu.
"Bizim evin önünde bağırıyor"
Serhat Aksu, Asil'in ailesiyle de tanıştığını ve ilk başta onu pek iyi karşılamadıklarını, ancak yaralı olduğunu ve beslendiğini gördükten sonra ona zarar vermediklerini ifade etti. Asil'in zaman zaman dükkandan ayrıldığını ve her zaman geri döndüğünü söyleyen Aksu, kargayla aralarındaki özel bağı şu sözlerle anlattı: "Bazen gidiyor, bir gün gelmiyor. O da beni arıyor. Bizim evin önünde bağırıyor, dükkanın orada bağırıyor. Dükkanın açılmasını beklemiş. Geçen gün kedi saldırmış. Uça uça gelmiş, babamın kafasına konmuş. Yani o da bizi ailesi olarak gördü aslında. Sokak hayvanlarını uyutacakları söyleniyor ama ben bunların içinde büyüdüm. Sokak hayvanlarıyla birlikte büyüdüm. Aşılarını, mamalarını biz esnaf olarak toplanıp yapıyoruz. Bizim köpeklerimiz hiç kimseye zarar vermiyor. Ufak çocuk gördüğünde hayvan iki elini havaya kaldırıyor, teslim oldum anlamına gelir. Çocuğa zarar vermezler" dedi.
"Kasaba gidip haraç kesiyor"
Asil'in acıktığında huysuz olduğunu ve eşyaları yere attığını söyleyen Serhat Aksu, "İki yüzlük bulunca affetmez, alır yürür. Çok acıkmışsa ve biz anlayamazsak, yarım saatte bir beslememize rağmen yetişemiyoruz. Kasaba gidip haraç kesiyor, 'Bana tavuk verin' diye. İnsanlar da hayvanların gelmesinden mutlu oluyor" ifadelerini kullandı.