Endonezya’nın Balikpapan şehrinde, bir imam namaz esnasında vefat etti. 2 Ocak 2024 tarihinde Al-Ula Camii’nde sabah namazı kılınırken, secde anında yerinden kalkamayan cami imamı Andi Syamsul Bahri’nin, cemaat üyelerinden birinin namazı yönetmeye devam etmesiyle, namaz bitiminde kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği anlaşıldı. Peki bu durumlarda ne yapılmalıdır. Namaz esnasında imam ölürse ne olur? İşte detaylarıyla haberimizde açıkladık...

Namaz esnasında İmam ölürse bayılırsa ne olur?

Namaz esnasında, eğer imam herhangi bir sebeple bayılır ya da vefat ederse, cemaatin namazı baştan kılması gerekmektedir. İmamın yerine geçecek kişinin, imamlık yapabilecek yeterli bilgi ve ehliyete sahip olması önemlidir. Bu durumda, imamın yerine geçecek kişi, namazın geri kalan kısmını tamamlamak üzere cemaatten birisi olabilir. Ancak, bu kişinin imamlık yapması için imam tarafından işaret edilmiş olması, yani istihlâf yapılması gerekmektedir. İstihlâf, imamın namazı tamamlamak üzere başka bir kişiyi kendi yerine geçirmesi işlemidir ve bu, genellikle bir işaretle belirtilir.

İmamın bayılması ya da hayatını kaybetmesi gibi beklenmedik durumlar karşısında, cemaat namazı yeniden başlatarak, namazın sıhhatini ve kabulünü sağlamak için gerekli adımları atmalıdır. İmamın yerine geçecek kişi, namazın kalan kısmını doğru bir şekilde yönetebilmeli ve namazın usulüne uygun olarak kılınmasını sağlamalıdır.

Din işleri yüksek kurul'un bu soruya yanıtı şu şekildedir;

İslâm dini, canın, malın, dinin, aklın ve neslin korunmasını zorunlu saymış, bunları korumaya yönelik her şeyi farz, bunlara zararlı olan her şeyi de haram kılmıştır (Şâtıbî, el-Muvâfakât, 1/31 v.d.). İnsan hayatı son derece önemlidir ve korunmalıdır. Namaz da îfa edilmesi gereken dinin beş temel esasından birisidir ve dinin direğidir (Tirmizî, Îmân, 8 [2616]).
Başlanan bir namaz normal hallerde bozulmaz. Ancak; malı korumak, canı korumak ve önemli olan herhangi bir şeye zarar gelmesini önlemek amacıyla zarurî durumlarda farz veya nâfile namaz bozulabilir (bkz. el-Fetâva’l-Hindiyye,1/109). Bazı durumlarda namazı bozmak vacip, bazı durumlarda mübah, bazen de müstehap olur. İnsan canına yönelik bir tehlike karşısında o insana yardım etmek maksadıyla namazın bozulması vaciptir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/51,52).
Bu itibarla, cemaatle namaz kılınırken bir kişinin bayılması, kalp krizi geçirmesi, denize veya kuyuya düşme tehlikesi geçirmesi vb. durumlarda, yanında namaz kılanların namazlarını bırakıp ona yardımcı olmaları gerekir. Bu kişiler namazlarını daha sonra iade ederler (İbn Nüceym, el-Bahr, 2/77). Zira Allah, zaruri durumlarda kul haklarına öncelik verilmesini istemiştir (Serahsî, el-Mebsût, 2/186).

İmam'a bişey olursa namaz devam eder mi?

Namaz sırasında imama bir şey olursa, yani imam namazı tamamlayamayacak duruma gelirse, cemaat içinden bir kişi imamlığa geçer ve namaza devam edilir. İmamın sağlık sorunu gibi beklenmedik bir durumla karşılaşması halinde, cemaatin namazı bırakıp dağılması yerine, bu şekilde bir geçiş yapılması tercih edilir. Bu durum, İslam fıkıh kurallarına göre düzenlenmiştir ve cemaatin birliğini korumak, namazın bozulmamasını sağlamak için önemlidir. İmamın yerine geçecek kişi, genellikle en yakında bulunan veya cemaat tarafından uygun görülen bir kişi olur. Böylece, namazın topluluk içindeki birliği ve devamlılığı muhafaza edilmiş olur.

Bu, İslam’ın toplumsal dayanışma ve birlikteliğe verdiği önemin bir yansımasıdır. Namaz, sadece bireysel bir ibadet olmanın ötesinde, toplumu bir araya getiren ve birlikte hareket etmeyi teşvik eden bir eylemdir. İmamın başına gelen bir olay, cemaatin namazını tamamlamasına engel olmamalıdır; bu, cemaatin bir arada duruşunun ve dayanışmasının bir göstergesidir.