Çiftçilik insanlık tarihi kadar eski bir meslek desek yanlış bir tabir kullanmış olmayız. İnsan nüfusu artmaya başladıkça insanlarda daha küçük alanlardan daha yüksek verim almak adına çeşitli yöntemler deniyorlar.

Özellikle modern tarımın başlaması ile tarım ilaçları verimi artırmak adına kullanılan etmenlerin başında geliyor. Bağcılıkta da tarım ilaçlarının rolü oldukça fazla. Küllemeden pornosa, ballıdan kırmızı örümceğe bağdaki birçok hastalık ve zararlıya karşı yıl boyunca defalarca kez ilaçlama yapılıyor.

Peki, tarım ilaçlarının bitki sağlığını korurken insan sağlığını bozabileceğini hiç düşündük mü? 

Türkiye'de hektar başına yılda 26 kilo tarım ilacı yani pestisit kullanılıyor. Bu sayı ile Avrupa'da ilk sıradayız. Tarım ilaçları anlık olarak yüksek zararlar vermese de vücutta birikmeleri sonucunda yavaş yavaş insan sağlığını bozabiliyor.

Sarıgöl'de Üzüme Alternatif Bir Ürün: Aronya Sarıgöl'de Üzüme Alternatif Bir Ürün: Aronya

Pestisitlerin ilk akla gelen zararları ise şunlardır;

  • Deri, cilt ve akciğer kanseri,
  • Hormonal bozukluklar, beyin ve sinir sistemi hastalıkları,
  • Bazı kan hastalıkları.

Manisa bölgesi Türkiye'de pestisit kullanımında zirvede yer alıyor. Burada elbette bağcılığın rolü çok büyük. Özellikle Sarıgöl gibi sofralık üretimin yoğun olduğu ve Aralık ayına kadar hasadın devam ettiği bölgelerde yılda 20-30 kez tarım ilacı kullanılabiliyor.

Sağlığımıza korumak adına neler yapmamız gerekiyor?

Evet pestisit kullanımımız çok yüksek ve verim almak adına bunu yapmak zorundayız. Ama bazı hususlara dikkat ederek hem sağlığımızı hem de ürünümüzü korumak mümkün.

Pestisitlere daha az maruz kalmak için neler yapılmalı;

  • İlaçlama yapmadan önce danışmanların yazdığı reçeteye sadık kalınmalı.
  • İlaçlama yaparken koruyucu ekipman kullanılmalı.

  • Kullanılması yasak olan pestisitler kullanılmamalı.
  • Pestisitlerin etiketlerindeki kullanma talimatlarına dikkat edilmeli.
Muhabir: Erdinç Alkan