Manisa ülkemizin tarımda öne çıkan şehirleri arasında yer alıyor. Zeytin, tütün gibi ürünlerde öne çıksa da şehrin en önemli tarımsal ürünü üzüm olarak biliniyor. Özellikle sultaniye üzüm yetiştiriciliğinde dünyanın tanıdığı Manisa'da çiftçiler dönem dönem bazı hastalıklardan çok fazla zarar görülüyorlar.

Külleme ve mildiyö gibi hastalıklar üzümde ana hastalıklar olarak öne çıkıyor. Fakat Kav hastalığı bu hastalıklardan biraz farklı şekilde üzüm, yeşil aksam ve odun dokusunu etkiliyor.

Manisa'da yaklaşık olarak 900 bin dekar alanda bağcılık yapılıyor ve 50 bin aile geçimini bağcılık ile sağlıyor. Şehir için bu kadar önemli olan üzüm üretimini etkileyen Kav hastalığını sizler için inceleyeceğiz.

Bağlarda Kav hastalığı nedir, mücadelesi nasıl yapılır, ilacı var mı, belirtileri neler gibi sorulara siz değerli takipçilerimiz için cevap arayacağız. Şimdiden keyifli okumalar...

Kav Hastalığı Nedir Bağda Kav Hastalığı Mücadelesi Nasıl Yapılır 11

Kav Hastalığı Nedir?

Kav ya da Esca hastalığı ülkemizde ilk olarak 1900'lu yıllarında başlarında tespit edilmiştir. 1926 yılında İzmir'deki bağlarda yapılan çalışmalarda hastalığa neden olan farklı fungal etmenler tespit edilmiştir. Bu etmenlerin arasında Stereum hirsitum ve Phellinus igniarius fungusları yer almıştır.

İlerleyen yıllarda Kav hastalığı ile ilgili yine çok sayıda araştırma yapılmıştır. Yıllar ilerledikçe hastalığa neden olan fungal etmen sayısında da değişiklikler gözlemlenmiştir. 2000 yılından sonra yapılan çalışmalar incelendiğinde ise hastalığa tek başına Fomitiporia mediterrenea (Fom) neden olduğu belirlenmiştir.

Manisa'da çiftçiler bu hastalığı direk olarak Kav hastalığı olarak bilsede hastalık; Apoplexy, Esca, Folletage, White root, Esca proper, Vine decline, Sunstroke gibi değişik isimlerde de bilinmektedir.

Kav Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Kav hastalığı asmanın iletim dokusunda tahribat oluşturması nedeniyle su akışını yavaşlatır ve asmanın sağlığını kaybetmesine neden olur. Hastalığa neden olan patojenler lakkaz ve peroksidaz salgılar. Bu enzimler odun dokusundaki lignine zarar verir ve böylelikle su iletimi yavaşlar ya da durur.

Kav hastalığına yakalanan asmada yeşil aksamda solgunluk, gelişmede geri kalma ve ilerleyen aşamalarda kurumalar görülür. Hastalık asmada ilerledikçe belirtileri tüm asmaya yayılır ve asmayı üzüm üretemeyecek hale getirir.

Kav Hastalığı Gövde Belirtisi 11 (1)

Kav hastalığı iki farklı tipi vardır. İlki kroniktir, yani kendisini önce yapraklarda gösterir ve yavaş yavaş yayılır. İkinci tipi ise akuttur, yani asmayı aniden kurutur ve asma ölür. Bunun ismene apoplexy yani inme de denir.

Kav Hastalığı Gövde Belirtisi 11

Kav hastalığı ile bulaşık asmalarda ilkbaharda gözlerde uyanmalar gecikir. Sonrasında ise gözle görülen belirtiler ortaya çıkar. Üzümde çiçeklenme evresi bittikten sonra yaz ve sonbahar mevsiminde yaşlı yapraklarda ilk belirtiler ortaya çıkar.

Kav Hastalığı Yaprak Belirtisi 11

Özellikle yaşlı yapraklarda yeşil renk zamanla kaybolur. Yaprakların damar araları önce sarımsı bir renk alır. İlerleyen dönemde ise kızıl kahverengi bir renge döner damarlar ise nispeten yeşil kalmaya devam eder. Son evre olarak yapraklar kurur ve dökülür.

Kav Hastalığı Tane Belirtisi 11

Kav hastalığı yeşil aksam ve odun dokusunda olduğu gibi meyvede de lezyonlara neden olabiliyor. Üzüm tanelerindeki belirtiler herhangi bir gelişme döneminde olabilir. İlk olarak taneler üzerinde koyu mor renkte noktalar görülür. Hastalık ilerlemeye devam ettiği takdirde bu noktalar birleşerek tüm taneyi kaplar.

Yaprak ve üzümdeki bu etmenlere hastalığı ürettiği pulluans, scytalone ve isosclerone toksinleri neden olur.

Kav Hastalığı Nasıl Yayılır?

Kav hastalığına neden olan etmenlerin yazımızın ilk bölümünde sizlere aktarmıştık. Kav hastalığı bu fungus sporları ile yayılır. Havaya karışan sporlar rüzgarlar ile birlikte bitkilerin yara alan yerlerinden giriş yaparlar.

Bununla birlikte böcek ve diğer zararlılarda sporları taşıyarak hastalıklı bitkilerden sağlıklı bitkilere taşımaktadır. Kav hastalığı olan bitkiler topraktan kaldırıldıktan sonra kökün olduğu bölgeye hemen yeni asma dikilmesi yine hastalığın taşınmasında önemli rol oynayabilir.

Bununla birlikte; asmanın yaşı, çeşidi, üretim materyali, budama, yaraların korunması, iklim koşulları, toprak yapısı, sulama ve arazinin eğimi de hastalığın yayılımını ve şiddetini hızlandırabilmektedir.

Bağda Kav Hastalığı Mücadelesi Nasıl Yapılır? Kimyasal İlaçlaması Var Mı?

Kav hastalığı hakkında detaylı çalışma az olduğu için etkili bir kimyasal ilaçlaması bulunmamaktadır. Kav hastalığını önlemede kültürel yöntemler daha etkilidir.

Kav hastalığı ile mücadelede dikkat edilmesi gereken hususlar ise şunlardır;

  • Hastalık yaşlı asmalarda görüldüğü için, yaşı yüksek olan ve verimden düşen asmalar sökülmedi.
  • Kav hastalığı ile bulaşık topraklar birkaç yıl dinlendirilmeli ve daha sonra dikimler yapılmalıdır.
  • Kav hastası olan asmalar en son budanmalı. Budama yapılırken Kav hastası olan asmalar budandıktan sonra budama ekipmanı dezenfekte edilmeli. (Dezenfekte %10’luk sodyum hipoklorit ile yapılmalıdır)
  • Kav hastası olan asmalardan üretim materyali alınmamalıdır.
  • Budama yapılırken açılan büyük yaralar aşı macunu gibi maddelerle kapatılmalı.
  • Hastalıklı budama artıkları bağdan çıkarılıp imha edilmeli.