Kütahya, Türkiye’nin 38. en büyük şehridir. Ege Bölgesi’nde toprakları olan il. Kütahya doğası ve güzel ilçeleri ile çok merak edilen bir şehir. Kütahya hakkında vatandaşlar çok fazla soru soruyor. Bu sorulardan birisi de Kütahya'nın en güzel ilçesi ve mahallesi hangisi? Sorusu, işte bu sorunun cevabı ise şöyle.
Kütahya'nın en güzel ilçesi ve mahallesi hangisi?
Kütahya’nın birbirinden güzel ilçeleri
Kütahya merkez:
Kütahya Merkez, Kütahya’nın hem en büyük hem de en tarihi ilçesidir. Birçok kültürel ve doğal güzelliğe ev sahipliği yapan ilçede hem eğlenceli hem de öğretici bir tatil geçirebilirsiniz. Kütahya Merkez Otelleri, size konforlu ve uygun fiyatlı bir konaklama imkânı sunar. Kütahya Merkez’de yapabileceğiniz bazı aktiviteler şunlardır:
Kütahya’nın simgesi olan Kütahya Kalesi’ni ziyaret ederek, tarihi atmosferini hissedebilir ve muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz. Kale, M.S. 8. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşaat edilmiş daha sonra Germiyanoğulları ve Osmanlı döneminde de kullanılmıştır.
Kütahya’nın en eski camilerinden biri olan Kütahya Ulu Camii’ni görerek, Selçuklu mimarisinin özelliklerini keşfedebilirsiniz. Cami, 12. yüzyılda yapılmış ve 15. yüzyılda genişletilmiştir.
Kütahya’nın ünlü çinilerini yakından tanımak için Kütahya Çini Müzesi’ne gidebilirsiniz. Müzede, çeşitli dönemlere ait çini eserler, seramikler, kaplar ve tabaklar sergilenmektedir.
Mevlevilik kültürünü öğrenmek için Dönenler Mevlevihanesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Mevlevihane, 16. yüzyılda kurulmuş ve günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.
Termal suyun faydalarından yararlanmak için Yoncalı Termal Bölgesi’ne gidebilirsiniz. Bölgede, çeşitli hastalıklara iyi gelen kaplıcalar, oteller, hamamlar ve parklar bulunmaktadır. Tavşanlı
Bu ilçe 101.848 nüfusa sahip bu ilçe, şehir merkezine 48 km uzaklıktadır. Bu ilçeden İzmir’i Ankara’ya bağlayan bir demiryolu geçmektedir.
Adranos çayı yakınlarında kurulmuş olup bölgenin en büyük höyüklerinden birine sahiptir. Bölge de birçok antik yerleşim yer almaktadır. Bu yerleşimlere ait birçok mezar anıtı da bulunmuştur.
Bizans egemenliği ile başlamış olup yerini sonradan Osmanlıya devir etmiştir. Ayrıca Tunçbilek Belediyesinde kömür ocaklarında Katolik döneme ait birçok kalıntılara rastlanmıştır.
Bu ilçede 685 hektar ağaçlık alan bulunmaktadır. Gezip görebileceğiniz Frig Kaya Mezarı, Tavşanlı Höyüğü ve yakın çevredeki 3 höyük mevcuttur.
Tavşanlı'daki konaklama seçeneklerine göz atmak için Tavşanlı Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Simav:
Simav, Kütahya’nın 62.237 kişilik nüfusa sahip ilçesidir. Şehir merkezinden 145 km uzakta bulunur. Ege ve Marmara bölgeleri arasında bir geçiş noktasıdır. Simav, Germiyanoğulları Beyliği döneminde Süleyman Şah tarafından fethedilmiş, ancak 1429’da II. Yakup’un vasiyeti üzerine Osmanlı Devleti’ne katılmıştır. Simav, Synaos antik kentinin bulunduğu yerdir. Bu antik kent, Simav’a adını vermiştir. Synaos, Katolik ve Tunç çağlarına ait pek çok esere ev sahipliği yapmış, kendi adına para basmış bir şehirdir. Hem göl kenarında hem de bir yamaç üzerinde kurulmuş bir yerleşimdir. Simav, yüksek kapasiteli termal tesisleriyle ünlüdür. Simav’da ziyaret edebileceğiniz yerler arasında Eynal Kaplıcaları, Gölcük Yaylası, Simav Çitgöl Kaplıcaları, Simav Hisar Kalesi, Ulu Camii ve Nardaçam Yaylası sayılabilir.Dumlupınar
İl merkezine 83 km uzaklıkta olan bu ilçe, 2944 nüfuslu Kütahya’nın en düşük nüfuslu ilçesidir.
Selçuklu devletinden Cafer Gazi’nin Bizans’a akınlar yaptığı sırada şehir düştüğü ve şu andaki Dumlupınar Şehitliği’nin bulunduğu tepe de yer aldığı bilinmektedir.
Yerleşim yeri olarak Dumlupınar da en eski görülen; Kızılcaköy, Merkez, Ulualan, Yörük, Allıören, Ağaçköy, Arpalı yerleri mevcuttur.
İlçe içerisinde gezebileceğiniz bazı turistik yerler; Üç Tepeler Şehitliği, Dumlupınar İl Hedef Anıtı, Kurtuluş Savaşı Müzesi, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı, Atatürk evi, Dumlupınar Şehitliği ve Başkomutan Tarihi Milli Park Müzesi isimli mekanlardır.
Gediz
Gediz, Kütahya’nın güneybatısında yer alan ve tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir ilçedir. Gediz’in tarihçesi Frigler’e kadar uzanmaktadır. Antik adı Kadoi veya Kodis olan Gediz, daha sonra Makedonya, Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyanoğulları ve Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. Gediz, 1970 yılında yaşanan büyük bir deprem sonucunda yıkılmış ve yeni bir yerleşim yeri olarak yeniden inşa edilmiştir.
Gediz’in gezilecek yerleri arasında Murat Dağı, Ilıca Kaplıcası, Abide Köyü Şehitliği, Eski Gediz Harabeleri, Gediz Su Kemeri ve Köprüsü sayılabilir. Murat Dağı, Türkiye’nin en yüksek dağlarından biridir ve termal kaynakları, kayak merkezi ve doğal güzellikleriyle ünlüdür2. Ilıca Kaplıcası, Gediz’in 7 km güneybatısında bulunan ve romatizma, cilt hastalıkları ve sinir sistemi rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenen bir kaplıcadır. Abide Köyü Şehitliği, Kurtuluş Savaşı sırasında Gediz Cephesi’nde şehit düşen askerlerin anısına yapılmış bir anıttır. Eski Gediz Harabeleri, depremde yıkılan eski ilçe merkezinin kalıntılarıdır. Gediz Su Kemeri ve Köprüsü ise Osmanlı döneminden kalan tarihi bir yapıdır.
Gediz ilçesinin nüfusu 2020 yılı itibarıyla 49.787 kişidir1. İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık ve turizme dayanmaktadır. Gediz’in yöresel yemekleri arasında tarhana çorbası, mantı, keşkek, höşmerim ve kavut helvası sayılabilir.
Pazarlar
İl merkezine 135 km uzaklıkta olup 5086 nüfusa sahiptir.
1429 yılından sonra Osmanlı’ya bağlanmış olup Simav ilçesine komşu olması dolayısıyla ortak tarihi özellikler göstermektedir. Roma ve Bizans dönemine ait birçok kalıntılar bulunmaktadır.
1994 yılından beri her yıl haziran ayında Altın kiraz ve vişne festivali düzenlenmektedir.
Şaphane
Merkez ile arasında 120 km mesafe olan bu noktanın nüfusu 6030 kişidir.
Bu ilçe Simav ilçesine yakınlığından dolayı Antik dönemde Synaus devletinin egemenliğinin altında olduğu düşünülmüştür. Bu nedenle roma ve Bizans toplumlarına ait kalıntılar beslemektedir.
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde şaplar; develer aracılığıyla Balkan devletlerine ve Fransa’ya gönderilip, yerine şeker ve ipek kumaşı getirilirdi.
Tarım ve hayvancılığa önem verilen bu bölgede, özellikle, süt hayvancılığı ve besicilik yürütülmektedir. Vişne, kiraz ve elma büyük oranda yetiştirilmektedir.
Domaniç
İl merkezine 90 km uzaklıkta olup 14.652 kişilik bir nüfusa sahiptir. Dağlar ve ormanlarla kaplı bir Kütahya ilçesidir.
Bizans hakimiyetinde başlarken 13. yüzyıldan Germiyanoğulları ardından Osmanlı ile yola devam etmiştir. Osmanlı burayı Ertuğrul Gazi’ye teslim edip yaylak olarak kullanmıştır. İlçe merkezi ilk başta Hisarköy iken sonradan Domaniç adını almıştır.
Bu ilçe içerisinde yer alan turistik mekanlar; Ebe Çamlığı Kent Ormanı (Domaniç Ormanları), Hayme Ana Türbesi, Ilıcaksu Sarıkız Mesire Yeri, Mızık Çamı, Dereli Kaplıcaları, Yoncalı Kaplıcaları ve Aizanoi Antik Kenti olarak sıralanmaktadır.
Aslanapa
Kütahya merkeze 40 km uzaklıkta olup 8.945 kişilik bir nüfusa sahiptir.
En eski yerleşim yerlerine sahip olan bu bölge , ilk tunç çağından kalma eski anıtsal yapılar barındırmaktadır. Bizans döneminin ardında Türkler’e ardından Germiyan’lara hemen sonra Osmanlıların eline geçmiştir. Aslanapa bu özelliği ile geçmişten günümüze birçok hayvan fosili taşıyan nadir yörelerden biri olmuştur.
Ege bölgesi ile iç Anadolu bölgesi arasında bir geçiş çizgisidir ve bu sayede iki iklimi de yaşatmaktadır.
Altıntaş
Merkeze 40 km uzaklıkta olup 6500 nüfuslu bir ilçedir.
Antik dönemde kendi sikkelerini üretmişler ve üzerinde Soa olarak belirtilmiştir. Bölge de zengin mermer yatakları olmasıyla beraber öncesinde mermer ocakları işletildiği düşünülmüştür. Yakınlarda yer alan Aızonoi kentinin bu mermerler ile yapıldığı söylenmektedir.
Roma dönemine ait birçok anıt ve mezar taşlarına rastlanmıştır. Şah kulu isyanı sırasında Osmanlılar isyancıları bu topraklardan temizlemiştir. Kurtuluş savaşı zamanında ise en önemli rol oynamış bölgelerden biridir.
Bu ilçe içerisinde yer alan turistik yerlerden bazıları; Çalköy Zafertepe, Şehit Sancaktar Asker Anıtı, Antik Mermer Ocakları ve Çakırsız Hanı’dır.
Hisarcık
Şehir merkezine 110 km uzaklıkta olan bu ilçe 12 069 insan barındıran bir nüfusa sahiptir.
Bölgede bulunan bir kaleden ismini almış bir ilçedir. Yapılan yüzey araştırmaları sonucunda Romalılara ait izlere rastlanmıştır. İlçede bulunan Yenipınar köyünde Friglere ait olduğu düşünülen sur duvarlarıyla çevrili yerleşim alanı görülmüştür. Osmanlı dönemine ait mezarlarda tespit edilmiştir.
İlçeye bağlı hamamköy mıntıkasında bulunan Termal sular birçok hastalığın devası haline gelmiştir.
Emet
İlçe merkezine 93 km uzaklıkta olup 19864 kişi barındıran bir nüfusa sahiptir.
Tunç çağından bu yana varlığını sürdüren bu ilçe Britanya dışında Anadolu’da rastlanan tipik toprak türünden barındırmaktadır. Antik dönemlerdeki ismi Tiberiopolis olarak yazılı kaynaklarda ve sikkelerden bilinmektedir. Tümüyle 3 eylül 1922 de özgürlüğüne sahip olabilen bu topraklar Selçuklu ve Osmanlı döneminde de önemini koruyabilmiş bir ilçeye aittir.
Her yıl 3 Eylül kurtuluş ve bağımsızlık günü olarak kutlanır.
Çavdarhisar
Merkeze 58 km uzaklıkta olup 6303 kişilik nüfusa sahiptir.
Frigler bu bölgede rastlanan ilk topluluktur. Friglerin ardından sırasıyla Kimmer, Lidya, Pers, İskender İmparatorluğu, Bergama Krallığı ve M.Ö.133’de Roma imparatorluğunun kanatları altında kalmış topraklardır.
Halkın geneli tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta olup çoğunlukla Buğday, Nohut ve şeker pancarı yetiştirilmektedir. Bundan farklı olarak balıkçılık yapılan tesiste mevcuttur.
Bu bölge de toplam 4 mahalle ve 23 köy bulunmaktadır.
Kütahya doğal güzellikleri ile ön plana çıkan bir şehirdir. Ege bölgesinde olan bu güzel şehir bu sıralar gündemden düşmüyor ve birçok soru soruluyor. Bu sorulardan en çok sorulanı ise Kütahyanın en güzel ilçesi ve mahallesi hangisi? Sorusu. Bu sorunun cevabı göreceli olmasına rağmen bizce Kütahya'nın en güzel ilçesi yaptığımız ar-ge çalışmaları ve bağımsız kuruluşların anketlerine göre bu ilçe Gediz olarak belirlenmiştir.
