Olay Mart ayında gerçekleşti. Özlem Kunukçu, Kocaeli'deki firmanın Türkiye çapında büyük bir şirket olduğunu düşünerek anlaşma yaptı. Anlaşma gereği 3 tır ve 2 kamyon dolusu ürün sevkiyatı yaptı. Sevkiyatların ardından firmadan çek ve evraklarını aldı. Bir ay sonra ikinci siparişin de sahadaki çiftçilere gönderilmesi talimatı verildi. Kunukçu, Mersin Hali'ne ilk aracını teslim etti ve 15-20 gün sonra ikinci aracı da Mersin'deki bir depoya teslim etti.
Ancak firma, ürünlerin teslimatı ve faturaların kesilmesine rağmen ödemeleri yapmadı. Kunukçu, ödemelerin ertelenmesi ve firmadaki kişilerin sahte bilgiler vermesi üzerine şüphelendi. Üçüncü tır şoförünün de ödeme alamadığını söylerek şöyle dedi: Üçüncü giden tırın ödemesini yapmamışlar, tır şoförü beni aradı, lojistik firma da tır şoförüne ödemenizi yaptık diye dekontu göndermiş. Dekonttan yola çıktım, bu beni aydınlatmış oldu. Şirkete verilen finansın başındaki isim yanlış, öyle bir isim yok, sahada çalışan ve benimle 5 ay iletişime geçen kişilerin isimleri yanlış. Firmanın içindeki verilen isimlerin hepsi yanlış, telefon numaraları farklı kişilerin üzerine kayıtlı. Firmalardan almış olduğum ham madde karşılığında verdiğim teminat çeklerinin karşılıksız olduğunu öğrendim ve karşı firmanın Türkiye genelinde çok ciddi anlamda çek vurgunu yaptıkları ortaya çıktı. Bolu'ya ikametimde firmalar, 'Özlem hanım, bu firmanın çekleri yazılmaya başladı, bize verdiğiniz çekleri iade edeceğiz, lütfen çeklerinizi alın.' diye beni aradılar. Ben de şirketi aradım, bir sorun olduğunu ve direkt Gebze'ye geçeceğimi söyledim. Birkaç saat sonra tekrar aradım, telefonlarını kapatmışlar ve numaralarımızı engellemişler. Kocaeli fabrikasına gittik, fabrika diye bir şey kalmamış, boşaltılmış. Tabelalar sökülmüş, sadece bir bekçi var
Kocaeli'ye gittiğinde firmanın iş yerinin boşaltılmış olduğunu gördü. Telefon numaraları da engellenmişti. Aldığı teminat çeklerinin de karşılıksız olduğunu öğrendi.
Yaşadığı mağduriyet sonrası Özlem Kunukçu, Antalya'da savcılığa suç duyurusunda bulundu. Çek olaylarına kısıtlama getirilmesi gerektiğini ve çek verecek kişilerin bankada bloke parasının olması gerektiğini vurgulayarak "Adliyeye gelerek savcılığa bütün olayların nasıl gerçekleştiğini anlattım. Tarım sektörü vade ve çek üzerine dönüyor, nakit dönmeyen bir sektör. Çek olaylarına kısıtlama gelmesi lazım, çek verecek herkesin bankada bloke parasının olması gerekiyor. 4 milyon TL sevkiyat yaptım ve verdiğim tüm çekleri iade aldığım için 4 milyon TL daha ödemek zorundayım. Şu an benim kaybım 8 milyon TL. Bir tane şahıs geliyor ve sizin ticaret hayatınızı siliyor süpürüyor. Bunların hepsinin yakalanıp ceza almasını istiyorum” şeklinde konuştu.
4 milyon TL'lik sevkiyat yaptığı için 4 milyon TL daha ödemek zorunda kaldı. Toplamda 8 milyon TL'lik kaybı olduğunu söyledi.
"Kimseye bir şey diyemedim"
Yaşadığı durumun kendisini hem ekonomik hem de psikolojik olarak etkilediğini belirten Kunukçu “Ödemelerimi yapmakta zorlandım, ciddi anlamda mağdur oldum, mahcubiyet yaşadım. Benim için hiç güzel bir ticaret olmadı, çok üzücü bir ticaret oldu. Çünkü, bizim yola çıkışımız hem yurt dışı ihracatı hem de çok ciddi anlamda bir ürün sevkiyatıydı. Bir tane evladım var, yurt dışında tıp okuyor, benim bütün emeğim bütün çabam evladım, iyi bir hekim yetiştirmek amacım. Haftalarca çocuğumun yüzüne bakamadım, göz teması kuramadım, eşimle ailemle konuşamadım, sürekli ağladım, kimseye bir şey diyemedim. Bunun arkasını takip edeceğim, hiçbir şekilde bırakmayacağım, olayın sonuna kadar arkasındayım, başka mağduriyetler yaşanmasın.” dedi.
