Suç ve ceza arasındaki bağlantı yıllardır tartışılıyor. Peki, suçunda ceza kadar ağır olması mı gerekir?
Maalesef her gün yeni bir cinayet haberi ile sarsılıyor ve üzülüyoruz. Ne zaman televizyonlarda haberleri izlesek, mutlaka birkaç cinayet haberi görüyor ve "yine mi?" demekten kendimizi alamıyoruz. Uzmanlar konuyla ilgili yorumlarını aktarıyor, yetkililer önlem amaçlı çareler arıyor ve çalışmalar yapıyor. Ancak tüm bunlar olurken, maalesef cinayet, tecavüz ve istismar olayları devam ediyor. Akla hayale gelmeyen olayları duyarken içimiz parçalanıyor.
Tüm bu dehşet verici olayların sebepleri ile ilgili çalışmaların yanı sıra halkın ısrarla istediği ağır cezalar var. Öyle ağır, öyle iğrenç ve dayanılmaz suçlar var ki insanlar artık idam cezasını talep ediyor. Vatandaşlar, yetkililerin topluma kulak vermesini istiyor. Bir suç işlemeyi düşünen kişi sonunu düşünmeli, "nasıl olsa yatar çıkarım" hesabı aklından bile geçmemeli. Cezalar oldukça caydırıcı olmalı, yani artık suç ağırsa cezası da ağır olmalı diyorlar. Konuyla ilgili siyasilerden de idam cezası çıkışları gelmeye devam ediyor.
Akıl alır gibi değil. Bunca yaşanan olaylar her gün televizyonlarda ve internette duyulurken, nasıl oluyor da halen cinayet gibi ağır bir suç işlenebiliyor? Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Neşteri vuracağız. Kadın ve çocuğa yönelik suçların infazının sertleştirilmesi talimatı ile ilgili cezaların ıslah edilmesi ve caydırıcı olması noktasında sorunlu alanlara neşteri vuracak yasal düzenlemeler yapacağız. Geç gelen adalet, adalet değildir anlayışı ile çalışmalara devam ediyoruz" diyerek yasal düzenlemelerin işaretini vermişti. Umarım bir an önce çalışmalar tamamlanarak toplumda oluşmaya devam eden cezasızlık algısı yerine caydırıcı ceza kanunları yürürlüğe girer.