Türkiye gündemi bir süredir İnstagram’a getirilen erişim engeliyle meşgul oluyor. Peki, İnstagram erişim engelindeki süreç nasıl ilerledi ve İnstagramsız bir Türkiye’de ne oldu bir göz atalım.

Sosyal medya platformu İnstagram krizi 31 Temmuz günü Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Hamas lideri İsmail Haniyye’nin suikastına yönelik yaptığı paylaşım sonucu patlak verdi. İnstagram Haniyye paylaşımlarını kaldırınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından İnstagram’a erişim yasağı getirildi.

Türkiye’de 2 Ağustos’tan itibaren İnstagram’a giriş sağlanamıyor. Katalog suçlarından dolayı İnstagramın tabiri caizse çifte standartına getirelen erişim engeliyle dur denildi. İnstagram’a ya kurallara uyun ya da Türkiye’de bu platformu kullanmazsınız mesajı verildi. Bunun üzerine İnstragram yetkilileriyle bir haftadır konu üzerinde tartışılıyor. Son olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İnstagram yetkilileriyle bir hayli yol alındığını küçük pürüzlerin ardından erişimin yeniden sağlanacağı açıklanmıştı.

Şimdi gelelim İnstagram yasağının ülkemizde neler kazandırdı neler kaybettirdiğine. Öncelikle İnstagram’a verilen ayar son derece yerindeydi. İnstagram sadece belli ülkelerin menfaatlerini koruduğu, işine gelmeyeni hukuksuzca engellediği politikasına bir dur denmeliydi.

Bu nedenle atılan adım son derece doğru. Tabi bu kararın vatandaş nezdinde olumsuz yönleri de oldu. İnstagram’dan pazarlama ve iş yerinin ticari kazancına yönelik kullananların dükkânına kilit vurdu diyebiliriz. Çoğu işletmecinin müşteri potansiyelinin İnstagram gibi sosyal medya platformunda oluğu gerçeğini bir kenara koymamız mümkün değil.  

Öte yandan İnstagram yasağı insanları az da olsa sosyal medya bağımlılığından da alıkoydu diyebiliriz. Vatandaşlar İnstagram erişim engeli boyunca kafasını gerçek hayata çevirdi. Sohbetler arttı, çevredeki hassasiyetler tespit edildi. Bu yönüyle kısa bir sürede olsa vatandaşların telefonla geçirdiği saatlerde ciddi bir azalma gözlemlendi.  Tüm bunlar erişim yasağının vatandaş nezdinde yansımaları. Şimdi gelelim işin daha farklı bir boyutuna.

Sosyal medya platformları konusunda Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın yerli sosyal medya platformu çıkışı da son derece önemli. Çünkü Facebook, X, İnstagram, YouTube vb. diğer tüm sosyal medya platformları yurt dışı merkezli ve sosyal medyada işlenen suçlarla ilgili yargı anlamında da yeteri destek sağlanamıyor. Bu noktada bu ve bunun gibi sorunların ileride yaşanmamasının garantisi yok . O nedenle yerli denetlenebilir sosyal medya platformlarının teşvik edilmesi sosyal medya ve bilişim suçlarını asgariye indireceği gibi, olası suçlara yönelik net adımların atılmasının da önünü açacaktır.

İnstagram yasağını sadece bir yasaktan ibaret görmemek bu noktada çıkarımlar yapmak gelecek açısından son derece önemli. Dijital çağda olduğumuz bu dönemde alışverişten, kamuoyu oluşturmaya, aktüel hayattan, iletişim kurmaya kadar sosyal medya platformları hayatın bir parçası durumunda. Ülkemizde 2013 yılında meydana gelen gezi parkı olaylarında da sosyal medya platformlarının kamuoyu oluşturma noktasında ne kadar etkili olduğunu da tecrübe edindik. Bu yönüyle İnstagram yasağının öncesi ve sonrası durumuyla ilgili sorgulanması gereken konuların atlanmaması ve gereken adımların günlük değil ileriye yönelik atılması bir elzemdir.