TFF 1 Lig’de mücadele eden Manisa FK, neden üvey evlat muamelesi görüyor.

Ülkemizin futbola olan düşkünlüğünü sanırım anlatmaya tarif etmeye gerek yok. Çocukluktan itibaren herkesin gönlüne giren  takıma  tüm hayatımız boyunca maddi manevi o takımı her branşta destekleyen bir toplumuz. Futbol kulüpleri ülkemizde en büyük sivil toplum kuruluşlarıdır. Karşılıksız beslenen duygularla sempati oluşturan bir kuruluştur kulüpler. Günümüzde ulusal olduğu kadar yerel futbol takımları da o şehrin ve bölgenin heyecanıdır. Bugün en aşağıdaki amatör liglerin maçları dahi gerek mücadelesi gerek taraftarıyla festival havasında gerçekleşiyor

 Manisa’da da bu durum aynı.  Fakat, Manisa FK’nın başına gelenler bu atmosferi yok ediyor. Şimdi konuya biraz daha yakından bakalım.

Öncelikle Manisa FK kulübü onun bunun veya bir başka şehrin takımı değil. Manisa FK, Manisalıların bir futbol kulübü. Unutmayalım ki şehirlerin en büyük markalaşma etmenlerinin başında futbol kulüpleri geliyor. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Akhisarspor’un bir dönem hem Süper Lig’de hem de UEFA’da yakaladığı başarı neticesinde şehrin markalaşma değeri yükseldi.

Manisa FK, önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün Başkanlık döneminde aldığı destek sonucu bir anda ister istemez kendisine bir takım kesim tarafından siyaset etiketi takıldı. Tabi futbol kulüpleri siyasetin her zaman dışında kalması gerek bir yerdir. Futbol kulüplerinin siyasetle işi olmamalıdır. Tek hedefi sportif başarıdır. Bu gerçek hiçbir zaman değişmez.

31 Mart seçimlerinden sonra Manisa Büyükşehir Belediyesinde değişen yönetimle birlikte Manisa FK’nın da zorlu günleri başladı. Siyasetin ayağına dolandığı kulüp önce tesislerinden çıkarıldı sonra suları kesildi. Ulusal medyada da yer bulan bu haberler neticesinde tüm yurda kötü bir imaj oluşturduk. Şuanda Manisa’da en yüksek Lig’de olan takım Manisa FK yani Manisalıların takımı. Ama ne yazık ki TFF 1. Lig’de mücadele eden takımın Manisa’da oynanan maçlarında stadın yarısını bile dolmuyor.Taraftar yok. Küstürülmüş. Kutuplaştırılmış. Siyaset taraftarı ikiye bölmüş durumda. Bu durum kentte futbola gölge düşürüyor.

2010 yılında Bursa’nın Süper Lig Şampiyonluğunu hatırlamayan yoktur.  Bursa’nın markalaşma sürecinde Bursaspor’un hiç mi katkısı yoktu. Tüm şehrin kenetlenmiş olarak  milyonluk kadroların kurulduğu Süper Lig’de bir Anadolu Kulübünün şampiyon olması kolay mı. Ama oldu. Bursa bunu taraftarıyla, yöneticisiyle, siyasetiyle birleşip bunu başardı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Manisalı olduğu gerçeği ile Manisa’nın futbol kulübünün geldiği nokta bu şehre yakışmamaktadır. Manisa’da tüm siyasiler, belediyesi ve vatandaşlarıyla Manisa FK’nın arkasında durmalılar. Manisa FK üvey evlat olmamalı.

Manisa FK yöneticileri üzerine düşeni yapmalı ve Manisa Büyükşehir Belediyesi yöneticileriyle ve tüm kesimlerle bütünleşmeli. Manisa FK’da siyaset saf dışı kalmalı. Manisa’nın ortak paydasında buluşulmalı. kişisel hırs ve siyasi görüşleri bir kenara bırakmak şehrin markalaşma sürecinde önemli bir etkiye sahip olan futbol kulübünü istisnasız tüm siyasi partiler tarafından desteklenmesi bir elzemdir.

Manisa hepimizin, ne kadar Manisa’nın doğal, kültürel ve yöresel lezzetlerine sahip çıkıyor isek şehrin futbol kulübüne de sahip çıkmak, Manisalıyım diyen herkesin sorumluluğudur. Siyasetin saf dışı kaldığı birlik ve beraberlik içinde Manisa FK'nın başarılarını gördüğümüz nice yılların ümidiyle...