Şu an siyaset kulislerinde konuşulan konuların biri de, Ak Parti'nin oylarının eridiği ve bazı siyasilerin merkezde bir siyasi parti kurma girişiminde bulunduğu yönünde. Bu kulis bilgisi her geçen gün ne hikmetse daha fazla dillendirilir oldu.

İlk önce bazı durum değerlendirmelerinin yapılması gerekir. Ak Parti'ye alternatif bir Merkez Parti kurulma hayali var mı? Evet var. Bu merkez partinin karşılığı var mı? Buna gerek var mı? Asıl cevap aranması konular bence bunlar. Bence şu aşamada merkezde bir parti için atılacak her adım ölü doğumdan öte geçmeyecektir. Her ne kadar Ak Parti'nin oyları erisede bence şu an merkez sağda Erdoğan'ın karşısına çıkacak bir siyasi oluşum yok. 

Buna zamanında, Meral Akşener İyi Parti ile soyunmuştu. Türkiye'de seküler milliyetçilerin, İslamcı olmayan dindarların gönül rahatlığıyla oy verebileceği, önemli aktörlerin ve akademisyenlerin olduğu, dünyayı tanıyan vizyoner gençlerin olduğu bir Merkez sağ parti olma yolunda ciddi adımlar atmıştı Meral Akşener İyi Parti ile.  

Meral Akşener öyle ya da böyle sebeplerden ötürü maalesef bunu başaramadı. Yüzde 18'lere çıkardığı parti şu anda yüzde 3'ler bandında geçiyor. Bunda hangi önemli etkenler rol aldı bu konuya girmek istemiyorum. Çünkü seçmen hangi dalgalarla mücadele ettiğinize bakmaz, gemiyi limana getirip getirmediğinizle ilgilenir. Sonuç olarak İyi Parti, MHP'nin çok kötü bir kopyası olarak siyasete veda etmek zorunda kaldı diyebiliriz. 

Türkiye yakın zamanda bir yerel seçim süreci geçirdi. Bu yerel seçim aslında sonuçları itibari ile ülkenin siyasi geleceği açısından önemli ipuçları verdi. Bu yerel seçimde şunu gördük. Türkiye'de İslamcı olmayan dindarlar, Seküler Milliyetçiler CHP'ye oy vererek siyasette yeni bir çizginin doğmasını sağladılar. CHP'nin son yerel seçimde oy patlaması yaşamasının  etlenlerinden biride hiç şüphesiz İyi Parti'nin çökmesidir. 

Ak Parti'ye alternatif olarak görünen İyi Parti'nin siyaseten çökmesi merkezde eksen kaymasına neden olmuştur desek sanırım yanılmış olmayız. Tarihi boyunca neredeyse yüzde 25 bandından yukarı çıkamayan CHP'nin bu oy patlamasının başka bir izah tarzı var mı bilmiyorum. Öyle ki sonuçlar açıklandıktan sonra CHP'liler bile bir süre kendilerine gelemediler. 

Tabi bunda CHP içinde yaşanan değişimi gözardı etmemek gerek. Partide Ekrem İmamoğlu kimliğinin  Kılıçdaroğlu'nun devrildiği kongre akabinde ön plana çıkması bence ardında çok önemli detaylar saklamakta. Hatta şöyle bir iddiada bulunsak abartmış olurmuyuz bilmiyorum? Ekrem imamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığının istenmemesinin altındao onun merkeze yürüyor olmasının etkisi olabilir. 

Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu gibi yılların siyasetçilerinin, Kılıçdaroğlu ile seçimi kazanmanın ne kadar zor olduğunu görmeme ihtimali olabilir mi? Bence olamaz. Peki neden o zaman Kılıçdaroğlu'nda ısrar edildi?  Bu liderler bence, İmamoğlu gibi sağ seçmenden güçlü bir destek görecek liderin ilerleyen süreçte kendi yollarını kapatacağını düşünerek böyle bir hesap içine girdiklerini düşünüyorum. Ama gelinen noktada hesaplarının ters teptiğini görüyoruz. 

Şimdi Ak Parti'deki erimeyi Fatih Erbakan emiyor. Yeniden Refah Partisi'nin oy otranı şu an % 6'lar düzeyinde ölçülüyor. Yeni kurulan bir parti için inanılmaz bir başarı.  Ama Merkez bir oluşum başarabilir mi? Çok zor. Geçen haftaki yazımda da değindiğim gibi, CHP'nin daha güçlü, daha oturaklı bir siyaset yapması gerektiğini düşünüyorum.  Orayı burayı inletmek değil, seçmeni ikna edecek politikalarla kitlelerin önüne çıkması gerektiğini düşünüyorum. 


Türkiye'de şu anda Ak Parti'nin haricinde merkez sağ bir parti var mı bilmiyorum. Ama Türkiye de şu anda Merkez sağ bir siyasetçi var. Ekrem İmamoğlu. CHP içinde Merkez sağ oyları alma potansiyeline sahip bir lider Ekrem İmamoğlu.  Ülkücü kimliği ile çok ön planda olan Mansur Yavaş'ı da unutmamak gerek.