Üzümünü ye bağını sorma der atalarımız, kısacası faydalandığın şeyin kaynağını sorma manasında. Hem üzümü hem yaprağı belli olan Manisa'nın dünyaca ünlü çekirdeksiz sultani üzüm bağlarından üzümünü yediğimiz ama yaprağını sorma diyeceğimiz günler çok uzakta değil gibi. Ne demek istiyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Gelin ne demek istediğime yakından göz atalım...

Güzel memleketimiz Manisa’da  Tarzan’dan Mesir Macununa, Sultaniye Üzüm Bağlarından, Spil dağına kadar şehzadeler şehri güzel Manisa’mızın saymakla bitmeyen Manisa’yı Manisa yapan etmenler var.

Tüm bu bunlar Manisa’ya katma değer katan etmenler. Özellikle ticari olarak üzüm bölge halkı için oldukça önemli bir geçim kaynağı olarak boy gösteriyor. Sultaniye Üzüm Manisa ile markalaşmış bir ürün fakat yaprağı için aynı şeyi söylemek şuan için pek mümkün değil.

Evet, üzümde kimseyi üstümüze tanımazken maalesef önemli bir geçim kaynağı olan asma yaprağında ise sınıfta kalıyoruz. Yani bizim olanı aslında başka şehre veriyoruz. Tokat’ın Erbağ ilçesi asma yapraklarıyla adından çokça söz ettiriyor. Türkiye’nin üzüm üretiminde %70’ni karşılayan Manisa ise asma yaprağında halen daha markalaşamamış tescilleştirememiş durumda. Üzüm Manisa’da meşhur, yaprak Tokat Erbağ’da olacak iş değil.

Asma yaprağı üzüm hasadı öncesi üreticilerin önemli bir geçim kaynağı, bu yıl kilosu 60 liradan başlayan asma yaprağı piyasası şuanda 20-25 TL bandında geziyor. Vatandaşlar üzüm bağlarından  yaprakları toplayıp alıcı firmalara verdiği gibi salamura yapıp şişelerde Türkiye’nin dört bir yanına satıyor. Ama marka var mı? Hayır yok. Biz her ne kadar Manisa yaprağı üzerine yaprak tanımasakta, markalaşamadığımızdan dolayı dışarıya tanıtmak ve pazarlamakta güçlük çekiyoruz.

Manisa’da özellikle üzüm bağlarının yoğun olduğu ilçelerde yaprak işletmeleri açılıp bu ürünü acilen markalaştırmak lazım. Yaprak kooperatifleri olarak tek elde bütünleşip asma yaprağını markalaşma sürecini desteklemek lazım.  Yerel yönetimlerin bu girişimi desteklemesi ve öncüsü olması bir gerekliliktir. Manisamız da üzüm festivalleri oluyor. Üzümün yanında yaprağı da ön plana çıkarmak gerekiyor. Gerekirse ürünü tanıtmak adına her yıl Mayıs veya Haziran ayında yaprak festivali yapıp ürünü tüm Türkiye’de markalaşmasına destek olmak gerekir.

Uzun lafın kısası üzümünü ye yaprağını sorma dememek için Manisa olarak bizim olanı bizde tutmak, değerlerimize sahip çıkmak gerekir.