31 Mart yerel seçimlerine adım adım yaklaştığımız şu günlerde siyasi tansiyon vasat düzeyde seyrediyor. Başkan adayları afişler, broşürler, mitingler ve sosyal medya hesapları üzerinden son sürat çalışmalarına devam ediyor.
Siyasi partilerin belediye başkan adaylarının netleşip çalışmaya başladığı günden itibaren vatandaş üzerinde heyecan uyandırıp kitleleri sürekleyecek bir lider çıkmadı malesef. O bildiğimiz geleneksek hale gelmiş seçim çalışmaları, her seçim dönemindeki monotonluğu ile devam etmekte.
Yıllardır alışılagelmiş bir uygulama var. Başkan adaylarının kitlelerle iletişim kurabilmek için kullandığı en büyük enstrüman mitingler. Bunun içindir ki gerek büyük şehir belediye başkan adayları gerekse ilçe belediye başkan adayları adeta miting yarışında.
Tüm Türkiye'de olduğu gibi Manisa'da da siyasi partilerin seçim kampanyalarının vazgeçilmez bir parçası olan mitingler, seçmenin tercihlerini şekillendirmede hiç şüphesiz önemli bir rol oynuyordu. Kitle illeitişim araçları bu denli gelişmediği dönemlerde, adayların ve partilerin mitinglerde sundukları mesajlar ve vaatleri seçmenlerin kararlarını etkileme potansiyeline sahipti.
Önceki dönemlerde mitingler, seçmenlere adayların ve partilerin politikalarını, vaatlerini ve vizyonlarını doğrudan iletmelerini sağlıyordu. Bu, seçmenlerin adayların kişisel karizması, söylemleri ve vaatleri hakkında daha doğrudan bir izlenim edinmelerine imkan tanıyordu.
Vatandaşın televizyonda akşam 8 haberlerini ya da ertesi gün çıkacak gazeteleri beklediği dönemlerde, başkan adayları, yerel sorunlara ve ihtiyaçlara yönelik çözüm önerilerini mitinglerde dile getiriyordu. Bu mitinglerle seçmen adayları daha yakından tanıyor, onların yerel yönetimdeki performansları hakkında fikir sahibi oluyordu. Farkındaysanız kurduğum cümlelerde dili geçmiş zaman eki kullanıyorum. Kitle iletişim araçlarının gelişmesi ile 15 dakika içinde yaşanan olayların kamuoyuna yansıdığı günümüzde mitingler artık işlevini ve cazibesini yitirdi.
Olaya iyimser yönden baksak bile, mitinglerin olumlu sonuçlarını almak, miting alanlarını dolduran seçmenlerin kendiliğinden olaya dahil olması ile mümkündür. Yoksa eşi dostu zorlamakla, çalışanlara şart koşmakla doldurulan alanlarda yapılan mitingler gövde gösterisinden öte geçmiyor. Başkan adayları, medya, ekonomik koşullar ve toplumsal dinamikler gibi seçmenlerin tercihlerini belirleyen birçok başka faktör olduğunu gözardı ediyor malesef.
Falanca partinin adayı 500 araçlık konvoyla falanca yere mitinge gitmiş. Meydan dolu, insanlar coşkulu, bayraklar, flamalar havalarda uçuşuyor, gökyüzünü havai fişekler aydınlatıyor. Kısacası ortam mükemmel. Ama miting alanında bakıyorsunuz yerel halktan 40-50 kişi var.
Partilerin belediye başkan adayları kendini ve çevresindekileri kandırmaktan ne zaman vazgeçecekler gerçekten merak ediyorum. Harcanan onca paraya mı yanarsın, verilen onca emeğe mi üzülürsün gerçekten acınacak bir durum. Bir de miting alanlarına giderken dronlarla çekilen araç konvoyları yok mu? Hangi haleti ruhiye ile yapılıyor ve bununla ne tür beklenti içinde oluyo partiler anlamakta zorluk çekiyorum. Seçim sürecinde konvoyları oluşturan araçlar hiç değişmiyor. O partiye gönül vermiş insanlar maddi hiç bir menfeat beklemeden adaylarına destek olmak için yollara düşüyor.
Peki sonuç. Bunca hazırlık, bunca masraf bunca debdebe ne için? Meydanda bekleyen o lokasyondaki 40-50 kişi için mi? Yüzlerce insanı arabalarla taşı, meydanı beraberinde getirdiğin insanlarla doldur, sonra şöyle kalabalıktık, böyle coşkuluyduk diye caka sat. Değer mi?
Miting meydanın da toplanan halk, belediye başkan adayının ulaşması gereken seçmenin belki yüzde 5'i, belki yüzde 10'nu. Eeeeee geriye daha ulaşılması gereken en iyimser tahminle yüzde 90'lık bir kitle var. Bu kitleye ulaşmak için ne yapıyor başkan adayları? O düğün senin, bu nikah benim, orda mevlit, burda asker eğlencesi koşuşturup duruyor. Peki seçmende karşılığı var mı bunun? Tabiki yok. O gidilen düğünler, mevlitler, esker eğlenceleri normal bir zamanda olmuş olsaydı geçin başkan adaylarını kaçına siyasiler katılırdı? Vatandaşın olayın farkında olmadığını mı sanıyorsunuz?
Vatandaşı bunu anlmayacak kadar cahil gören siyasi yaklaşım, bilim adamlarınca incelenmesi gereken önemli bir konu bence.