Topraklarının jeotermal enerji firmaları tarafından talan edilmesini istemeyen Sarıgöllü üzüm üreticileri ilk tepkiyi gösterdi.

Geçtiğimiz haftalarda Manisa Valiliği  il sınırları içinde 14 jeotermal sahası ve 2 doğal mineralli su kaynağı için ihaleye çıkılacağını  duyurmuştu. İhale 11 Ekim çarşamba günü gerçekleşti. Elindeki babadan kalma gelir kapılarını kaybetmek istemeyen çiftçilerin yüreği bir inip bir kalkmaya başladı tabi. 

Türkiye ölçeğinde Akbelen kömür sahasının genişlemesi için kesilecek olan binlerce ağaç için verilen mücadele dün gibi aklımızda. Nedendir bilinmez ama, sermaye sahipleri ile çiftçi ve köylülerin karşı karşıya kaldığı her durumda kazanan genelde sermaye sahipler oluyor. 

Bu tezimizin örmeklerini geçtiğimiz yıllarda çok kez yaşadık. Muğla Akbelen köylülerinin direnişi hala tazeliğini koruyor. Bursa kirazyayla köylüleri, Ordu Ünye'nin Yeşilkent ile Ordu Ulubey köyü sakinleri, Adıyaman Kömürlü belde sakinlerinin hepsi topraklarının maden ocakları tarafından talan edilmemesi için mücadele veriyor. Bir çırpıda aklımıza gelenler bunlar. 

Benzer bir durum ilimiz içinde geçerli. Ama bir farkla. Sarıgöl, Alaşehir, Salihli ve Turgutlu hattı zengin sıcak su rezervlerine sahip. Özellikle Alaşehir ve Sarıgöl bu anlamda tam bir merkez üs. Jeotermal kaynakların çevreye verebileceği zararlar henüz kamuoyu tarafından bilinmezken, Alaşehir'de 10'un üzerinde santral kuruldu. Hatta bu dönemde, bağını normal fiyatın 2-3 katına jeotermal firmalara satanlar olduğunu duyduk.

Sarıgöl ise olaya daha bilimsel ve organize yaklaşarak ilk dakikadan itibaren jeotermal firmalarına fırsat vermedi. Arkasına çiftçi birliklerini ve üzüm üreticilerini alan Sarıgöl Ziraat Odası ilçede açılan onlarca ihaleyi yargıya taşıdı ve hepsini kazandı. Daha önce Aydın'ın Buharkent ve Kuyucak ilçelerinde yaşanan jeotermal davalarından tecrübeli avukatlar ile çalışan Sarıgöl Ziraat Odası bu mücadeleyi sonuna kadar götürmekte kararlı. 

Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, ihalesi yapılan jeotermal sahalar ile mücadeleyi başlattığını duyurdu. İlçedeki tüm siyasi partilere davet gönderen ve Ziraat Odasında toplantı düzenleyen Ülgen, bu hukuk mücadelesinden de başarı çıkacaklarından emin. Ancak üzüldüğü tek nokta, Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin bu toplantıya mazaretsiz olarak katılmamaları. Ak Parti ve MHP'ye seslenen Ülgen, "Safınızı belli edin. Çiftçinin mi yoksa holdinglerin mi yanındasınız?" diye soruyor. 

Sarıgöl şimdiye kadar farkını ortaya koydu ve koymaya devam ediyor. Alaşehir Ziraat Osdası Başkanı Necdet Türk'de olayın vehametini sonradan farketti. Geçtiğimiz yıl Alaşehir'de açılmak istenen yeni jeotermal kuyulara yargı eliyler dur dedi. Sarıgöl ve Alaşehir Ziraat Odaları gerek bilgi, gerekse tecrübe paylaşımı yaparak çiftçilerin haklarını rahatlıkla koruyabilir. 

Az önce bir kaçını saydığımız maden ocaklarına direnen ülkenin çeşitli bölgelerindeki köylülerin aksine, bilinçili, ne yaptığını bilen ve organize olabilen bir çiftçi kuruluşumuz var. Ziraat Odası'ndaki bu azim ve enerji, üzüm üreticisinde ekmek kapısını kaptırmayacak kararlılık olduğu sürece her zorluğun hakkından gelinir.