Manisa Büyükşehir Belediyesinin kuruluşu olan MASKİ'yi hepimiz biliyoruz. Evlerimizde işyerlerimizde kullandığımız suların her damlası bu kurum sayesinde bizlere ulaşıyor. Bu günkü yazımızda size MASKİ'nin çok farklı bir hizmetini size anlatacağım.  

Malum, dünyayı kasıp kavuran küresel ısınma su kaynaklarımızı ciddi oranda azalttı. Bu gerçek çerçevesinde MASKİ'nin doğanın korunması ve atık suların yeniden değerlendirilmesi için yaptığı çevreci yatırımlar gerçekten takdire şayan. MASKİ Genel Müdürlüğü, Manisa Merkez ve ilçelerinde kurduğu  20 atıksu arıtma tesisiyle evsel nitelikli atıksuların deşarjını doğaya zarar vermeden yapıyor. 2014 yılında kurulan MASKİ bu amaçla 340 Milyon TL yatırım yapmış durumda. İl genelindeki bu atıksu arıtma tesislerinin işletme bedeli ise 323 Milyon TL. Tüm bu yatırımların karşılığı olarak MASKİ , bu güne kadar toplamda 389 Milyon metreküp atıksuyun arıtımını yaptı. 

Bilindiği gibi ilimizde iki önemli nehir var. Gediz ve Bakırçay. Her iki nehir de malesef kuruaklıktan nasibini almış durumda. İşte MASKİ bu iki nehrin havzalarını korumak için çalışıyor. Yani MASKİ bünyesindeki atıksu arıtma tesisleriyle Gediz ve Bakırçay’ı sağlıklı bir şekilde beslemeyi amaçlıyor. Bu açıdan MASKİ'nin 20 tesisinde arıtılan suyun Gediz ve Bakırçay’a verilmesi, bu nehirlerin korunması anlamında  büyük önem arz etmekte.

Ancak MASKİ'nin bu gayretleri Gediz ve Bakırçay nehirlerini kurtarmakta yeterli değil malesef. Tabi bunun çeşitli etkenleri var. Bu konuda geçtiğimiz günlerde kamuoyunu bilgilendiren MASKİ Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Çevik'e kulak verelim bakalım ne demiş; "Gediz ve Bakırçay’da meydana gelen kirliliğin önlenmesi için tüm kamu kurumlarına, yerel yönetimlere, OSB’lere, münferit işletmelere yani paydaşlara iş düşüyor. Kurumumuzun görev alanı, şehrimizin yaklaşık 1.5 milyon nüfusuna su hizmeti sağlamak, kullanılmış atıksuları arıtarak doğaya deşarj etmek, evsel kirliliği gidermek. Biz evsel kirliliği gidersek de Gediz havzasındaki kirlilik baskısını tek başımıza engelleyemiyoruz. Burada tüm kamu kurumlarına, yerel yönetimlere, OSB’lere, münferit işletmelere yani tüm paydaşlar iş düşmektedir. Örnek vermek gerekirse Gediz’i besleyen kollardan bir tanesi Nif Çayı. Nif çayı, Manisa’da doğup İzmir’den geçip tekrar ilimizde Gediz’le buluşmaktadır. Buluştuğu noktada kirlilik çok fazla. Bu da bize doğduğu yerde kirli olduğunu değil, geçtiği güzergahtan kirlilik yükü getirdiğini göstermektedir. Kütahya’da doğan Gediz Nehri, Uşak’tan geçtikten sonra kirlilik yüküyle yine ilimize gelmektedir. 2014 yılından bu yana 323 Milyon TL işletme, 340 Milyon TL yatırım bedeli yaparak, 663 Milyon TL civarında bir bedeli atıksu arıtma tesislerimize harcadık. MASKİ olarak 389 Milyon metreküp atıksu arıtımı gerçekleştirsek de sadece bizim çalışmalarımız yeterli olmaz, tüm paydaşların üzerine düşen görevleri yerine getirmesi oldukça önemli.” 

Bu açıklamadanda anlaşılıyorki her iki nehir malesef sanayi atıkları neticesinde kirleniyor. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cengiz Ergün konu hakkında yaptığı açıklamada, ‘Gediz’de bir gün yeniden balık tutulacak’ isteği aslında büyük önem arzetmekte. Gediz ve Bakırçay nehirlerinde yeniden balık tutmak istiyorsak Sayın Gökhan Çevik'in sözlerini ciddiye alıp tüm paydaşlar nezdinden gerekli çalışmaların bir an önce başlatılması gerekiyor.