Dünya, tüm imkansızlıklara rağmen hayatta kalma mücadelesi veren bir milletin yokoluşunu seyrediyor adeta. Dünya kamuoyunun gözünü boyamak için Refah sınır kapısından sınırlı miktarda insani yardım geçişine izin verilmesi tam bir aymazlık. Geçişine izin verilen yardım tırları hastanelerde yatan binlerce masumun ihtiyacını karşılamaktan çok uzak
İsrail hükümeti adeta Filistinli'lerden intikam alıyor. Ortada bir savaş hukuku değil, bir intikam, soykırım hukuku var.
Netenyahu Hükümeti'ni oluşturan koalisyon hükümeti zaten tamamıyle Filistin'i haritadan silmeyi planlayacak faşist sağ zihniyette dinci bir yapılanma. Onların karşısında onlarla mücadele eden Hamas da aynı şekilde dinci radikal bir oluşum. Son yazımızda hatırlarsanız Hamas ve radikalizm hakkında bilgiler vermiştim. İki radikalin birbirini beslediği bir durumla karşı karşıyayız. Hamas'ın İsrail'e saldırması, iç siyasette zor günler yaşayan Netanyahu'nun ekmeğine adeta yağ sürdü. Peki Hamas'ın eline ne geçti? İnsanlık açısından koca bir hiç.
Netanyahu'nun siyasete girişine baktığınız tarih, bugün savaşın hangi boyuta varacağının ve coğrafyada nerelere kadar varacağını anlatması açısından önemli. Netanyahu'nun siyasete atılma tarihine, siyaset anlayışına baktığımız zaman karşımıza nasıl bir profil çıkıyor bunun iyi analiz edilmesi lazım.
Benyamin Netanyahu'yu anlamak için çok önemli bir tarih var. 27 Haziran 1976. O zaman Filistin Kurtuluş Hareketinin önemli gruplarından bir grup Tel Aviv'e giden Paris-Tel Aviv uçağını kaçırıyorlar. Bu uçak Uganda'ya iniş yapıyor. Filistin Kurtuluş örgütü militanları, uçak Uganda'ya iniş yaptığı zaman İsrail vatandaşı olmayan diğer yolcular bırakırken, 98 tane İsrail vatandaşı rehine olarak tutuyorlar.
İsrail askerleri Uganda'ya bir operasyon yapıyor. Rehine kurtarma operasyonunda rehinelerin hiçbirinin burnu bile kanamadan hepsi kurtuluyor. Operasyonda bir kişi ölüyor. Kim o komutan? İsrail adına o operasyonu gerçekleştiren komutan öldürülüyor. İsrail'li komutan Yoni Netenyahu. Kim bu Yoni Netanyahu? Benyamin Netanyahu'nun abisi.
Kaderin garip cilvesine bakın ki, bu olaydan hemen sonra Benyamin Netenyahu siyasete giriyor. Netanyahu'nun siyasete girişi, İsrail'de siyasi figür olarak karşımıza çıkışı abisinin ölümünden sonra oluyor. İntikam üzerine kurulmuş olan bir anlayış, böyle bir insan var şu anda İsrail'in başında.
Yolsuzluklarla gündeme gelen ve anayasayı kendi hakimiyeti altına alıp yargılanmaktan kurtulmaya çalışan, İsrail milletini tek bir çatı altında ve kendisine bağlı hale getirmeye çalışan bir yönetim anlayışı var karşımızda. Yani bir önceki yazımda belirttiğim gibi radikalizmi İsrail'in kılcal damarlarına kadar yaymak isteyen bir zihniyet var.
Bu zihniyeti ve yansımalarını tüm İsrail'e maletmek yapılacak ayrı bir hata olur. Nitekim durumun farkında olan ve Filistinlilerinde bu topraklarda insanca yaşamaya hakkı olduğunu savunan İsrail vatandaşları Netanyahuya hükümetine isyan bayrağı açıyor. Aslında İsrail gazetelerinin manşetine düşen şu başlık savaşın nedenini özetliyor aslında ; "Yolsuz insandan Başbakan olmaz."
