Asgari ücret açıklandı. Ülkemizde asgari ücret bir rakamdan ibaret değil. Milyonlarca insanın merakla beklediği bu rakam neden bu kadar önemli? Bir ülkede, asgari ücretin açıklanması neden bir numaralı gündem maddesi olur? Diğer ülkelerde de böyle midir? Türkiye için asgari ücretin belirlenmesi neden bu kadar uzun sürüyor ve ülkenin en önemli konularından biri oluyor?

Sorulması gereken bir başka soru da, neden Türkiye'nin % 65'ten fazlası asgari ücretle çalışıyor ve asgari ücret sadece 17 bin 2 lira yani 530 Euro'ya tekamül ediyor. 530 Euro Almanya'da bir işçinin ek iş olarak yapıp vergiden muaf olarak kazanç sağlayabileceği ek gelirine denk geliyor.  Bunun düzelme ihtimali var mı? Asgari ücret son yıllarda 4'e katlanmasına rağmen hangi oranda seyrediyor? İnsanların alım gücü hangi istikamette gidiyor? Yazımızda bu sorulara cevap bulmaya çalışacağız. 

Asgari ücret, açıklanacak olduğu Aralık ayının bir numaralı gündem maddesi oluyor. Zira ülkede çalışanların % 65'ten fazlası asgari ücretle gelir elde etmeye çalışıyor. Hal böyle olunca ülke olarak asgari ücretin açıklancağı rakama odaklanıyoruz. Hafızamızı biraz zorlayalım ve gerilere gidelim. Eskiden böyle miydi? Hayır böyle değildi. Ülkede sendikalar çok aktif ve güçlüyken fabrikaların kendi kazanç ve iş yoğunluğu oranlarına göre belirledikleri ücretler vardı sendikalar orada pazarlık yapıp işçilerin haklarını koruyabiliyordu.

O dönemlerde asgari ücret, işte yeni liseyi bitirmiş işe yeni girmiş kalifiye eleman olmayan İş tecrübesi olmayan İnsanların başlangıçta aldığı parayı ifade ediyordu. Ama maalesef ülkenin neredeyse %60'ı asgari ücretle hsystlsrını sürdürmek zorunda. Yapılan istatistiğe göre İstanbul'da ortalama kira bedeli 18 bin 830 lira yani asgari ücretten bin 800 liradan daha yüksek. Bu şu anlama geliyor asgari ücret alan bir ailenin kirasını bile karşılaması neredeyse imkansız. Ailede iki kişi çalışıyor olsa bile gıda, telefon, su vesaire giderlerini karşılaması bile neredeyse imkansız ya da sadece onları karşılayabilecek bir rakama tekabül ediyor.

Asgari ücretin 17 bin 2 lira olduğu ülkemizde açlık sınırı 16 bin 483 lira. Ülkemizin tanınmış ekonomi profesörlerinden Özgür Demirtaş oturmuş hesaplamasını yapmış. Özgür hoca diyor ki,  nisan ayı gibi asgari ücret açlık sınırının altına düşecek. Yani yoksulluk demiyoruz bakın, açlık sınırı yani açlıktan ölmeyi kastediyoruz. Nisan ayında açlık sınırının altına düşecek. Sadece 4 kişilik bir aileye asgari ücret giriyorsa açlıktan ölmeyeceksiniz anlamına geliyor. 

Asgari ücret siyasi dinamiklerle birlikte son 2 senede 4'e katlanmış. Bakın, son 2 senede 4'e katlanmış. Bu neyi  gösteriyor bize? Ülkedeki enflasyon oranını gösteriyor. Yani TUİK ne kadar düşük veri açıklarsa açıklasın ülkemizde ortalama son 2 senede % 100'e yakın bir enflasyon olduğunu gösteriyor. Vatandaşlar bu enflasyon oranıyla mücadele etmek zorundalar. Sanırım Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan da açıklanan rakamdan memnun değil ki; "Devletimizin imkanları arttığı zaman, asgari ücretin de daha iyi bir yerlere taşınacağını hepiniz çok iyi biliyorsunuz." 

Asgari ücretliler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da işaret ettiği gibi devletin imkanlarının en kısa sürede artmasını bekliyor.