"Ben demiştim" demeyi sevmem. Ama bu klişe cümleyi yeniden kullanmak zorundayım.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel geçtiğimiz gün yapmış olduğu bir söyleşide, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun seçimi kazanması durumunda, Tayyip Erdoğan'ın doğal rakibi olacağını ve dolayısıyla önümüzdeki ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin adayı olduğunu söyledi.
Ekrem İmamoğlu için seçimi kazanırsa ne demiştik? "Ekrem İmamoğlu seçimi kazanırsa yakın Türkiye siyasal tarihinin en büyük zaferini elde etmiş olacak. Tüm partilere karşı seçimi kazanmış olacak. Tek başına seçime giriyor herkese karşı yarışıyor."
Özgür Özel de diyor ki; "Ekrem İmamoğlu şayet seçimi kazanırsa, ve anketlerde Erdoğan'ı yenebilecek bir lider çıkışı sergilerse kendisini cumhurbaşkanı adayı yaparız. Bu köşeyi takip edenler bilir. Daha önce ele aldığımız bu konu hakkında ne demiştik size? "Bu seçim İstanbul yerel seçimi değil. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını seçmek için oy kullanmıyorsunuz, Türkiye'nin geleceği için oy kullanıyorsunuz" demiştik. Özgür Özel söylemleri ile bizim öngörümüzü doğrulamış oldu.
Böyle bir durumda, sandığa küstüm, yan yattı çamura battı, ben darıldım, gibi mazaretler geçerliliğini yitiriyor. Türkiye'nin neresinde bunu söylerseniz söyleyin İstanbul'da böyle bir bahaneniz yok. Muhalif cephe, bir sonraki cumhurbaşkanının yetişebileceği bir adres olarak, bir siyasi kale olarak İstanbul seçimlerini ciddiye almak zorunda.
Özgür Özel'in bu açıklaması çok önemli bir gelişme. Bu açıklaması şuna işaret ediyor. "Biz parti yönetimi olarak ne kadar başarı alırsak alalım, ben Kılıçdaroğlu gibi aday olarak kendimi ortaya koymayacağım" demek istiyor. Daha seçime 4 sene var net bir şekilde deklare ediyor. Stratejik olarak çok doğru bir hamle olmasa da İstanbul seçiminin ne kadar önemli olduğunu tabanına anlatabilmek için bir şeyin altını çiziyor.
CHP lideri Özgür Özel, İstanbul seçimlerini, Cumhurbaşbaşkanlığı seçiminin doğal başlangıç süreci olarak görüyor ve dolaylı olarak seçmenine önemli bir mesaj veriyo. Seçime ve siyasete küsmüş olan kitleyi iyi tespit eden Özgür Özel, bence buradaki detayı çok güzel görmüş ve kitlesine anlatmaya çalışıyor. Seçmene hem ümit veriyor, hem de yönetimin değişmesi için önleirnde güzel bir fırsat olduğunu, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiği gerçeğini hatırlatıyor.
Peki İstanbul'da seçimi Ekrem İmamoğlu kazanamazsa ne olur. Evet işte kritik soru bu. Eğer potansiyel en güçlü adayı yaşatamazsanız, seçimi kazandıramazsanız bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde, yine başlarsınız, Ekmelettin İhsanoğlu mu olsun, Muharrem İnce mi olsun, Kılıçdaroğlu mu olsun? diye düşünmeye. Sonra ne mi olur. Cumhurbaşkanı Erdoğan ceketini çıkarsa ve; "Ben artık yokum. Benim yerime oğlum Bilal Erdoğan'ı destekleyin" dese çok rahatlıkla seçimi kazanabilir.