Ve sonunda oldu. Bazı çevreler tarafından küçümsense de Türk Astronot Alper Gezeravcı’nın uzaya çıkması ülkemiz ve milletimiz için gurur verici önemli bir gelişmedir. Bunu böyle görmeyen, küçük görmeye çalışan, hafife alıcı ifadeler kullanan kişileri ciddiye almayın. Muhalefet olmayı yapılan güzel şeylere karşı dahi eleştiri getirmek sananlar, asla gerçeği görmemizi istemiyorlar demektir. 

Tabu bunu söylerken Türkiye uzay konusunda çağ atlamıştır iddiasında da bulunmuyoruz. Atılan adım sadece uzay yolculuğumuzun küçük ama önemkli bir parçasıdır. Bazı çevrelerin eleştirilerinde dile getirdiği gibi, evet ne roketi biz yaptık ne de astronotumuz Alper Gezeravcı’yı ISS’e götüren roket ve operasyonu yürüten şirket de Türk şirketleri değil. Ancak bu gerçek adılan atımıda gölgelemesi gerekir. Çünkü bu gün dünya genelinde uzay araştırmaları yapan ve bu alanda Ar-Ge çalışmaları yürüten şirketlerin neredeyse tamamında onlarca Türk bilimadamı, mühendis ve teknisyen çalışmakta. Değerlerimizi ve kazanımlarımızı ötelemektense, onlara sahip çıkmanın daha doğru bir yaklaşım olacağını düşünüyorum. 

Bence irdelenmesi gereken diğer bir konu ise, Alper Gezeravcı’nın uzaydan verdiği mesajda Atatürk sözlerini dünya kamuoyuna duyurmasıydı. Her olayda olduğu gibi bu gelişmede de kutuplaşmayı çok güzel başardık. Medya da dahil olmak üzere bir kısım çevre, Alper Gezeravcı’yı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adını zikretmediği için adeta hedef tahtasına koyarken, karşı cephe ise Alper Gezeravcı’nın Atatürk'ün sözlerini gündeme getirmesi karşısında adeta elleri patlayasıya kadar alkış tuttu. 

Sosyal medyadan Alper Gezeravcı’nın ailesiyle olan fotoğraflarını paylaşıp “yıllarca okutmadığınız kadınların çocukları bugün uzaya gidiyor” diye başörtüsü edebiyatıyla siyaset yapan öbür kesimin de, uzaydan Atatürk adını duyunca konuyu bir daha dile getirmemeleri ibretlik olaydır. 

Alper Gezeravcı şerefli bir Türk subayı  ve vatanperver bir Türk evladıdır. Üstelik etnik olarak da Türklüğü tartışmaya kapalı zira kendisi Yörük bir Türk çocuğu. Uzaya giderken yörük mitleri götürmüş olması sıradan gelişmeler değil. Teknik kriterler yanısıra Alper Gezeravcı'nın kimliği, uzaya gidecek kişinin seçilmesinde belirleyici bir etken olduğu kanaatındayım.  

Alper Gezeravcı uzay yürüyüşünde 14 bilimsel deney yapacak. Bu deneyle sonucu elde edilen bilimsel veriler insanlığın bilimsel birikimine katkılar sunacak. Bu verilerin insnalık alemine geri dönüşü nasıl olacak bunu hepbirlikte ilerleyen zamanda göreceğiz. Bu çalışmayı küçümseyerek “55 milyon dolarlık turistik gezi" minvalinde eleştiride bulunanları arştırma imkanımız olsa emin olun hepsi, "hayatta bir baltaya sahip olamamış" tipler karşımıza çıkacaklardır. 55 milyon dolar hesabı yapanlar, Kurtuluş Savaşı verdiğimiz o günlerde, ülke aç ve sefil  halindeyken devletin yurtdışına okumak için gençleri göndermesine ne derlerdi bilmiyorum.
Evet 55 milyon dolar para ödedik ve uzaya ilk astronotumuzu gönderdik. Uzay için küçük bir adım belki. Ama Türkiye için önemli bir adım.