Teknolojik gelişmeler hiç şüphesiz ki tüm sektörleri etkiledi. Bunlardan birisi de hiç kuşkusuz basın sektörü. Tipo baskı tekniği ile hayatımıza giren gazeteler daha sonra ofset baskı tekniği ile altın çağını yaşadı. Ancak İletişim sektöründeki baş döndürücü yenilikler okuru basılı gazetelerden uzaklaştırdı.  

Tabi birde özeleştiride bulunmakta fayda var. Basın sektörü içine düştüğü çıkmazın malesef uzun süredir farkında değil. Özellikle son 20 yıldır teknolojik gelişme ile büyüyen sorunların yanısıra mesleki sorunları da tam olarak kavrayamadığı kanaatındayım. 

Özellikle yerel gazeteler malesef baskı makinelerini yenilemekte yetersiz kaldı. Belki burada ekonoik sorunların yansımaları olmuş olabilir. Bilindiği gibi yerel gazetlerin ana gelir kaynaklarını Devletin verdiği resmi ilanlar oluşturmakta. Çok iddialı konuşmak istemiyorum ama bu ilanlar kesilse yerel gazetelerin yüzde 90'nı kapanma tehlikesi yaşar. 

Bence yerel basınının bu duruma düşmesinin iki nedeninden bir tanesi bu. Resmi ilan pastasından pay almak isteyenler, kendi meslekleri olmadıkları halde bu sektöre girerek işin kalitesini ciddi oranda düşürdü. Gerçi basın ilan kurumu son yıllarda kararlarla mesleğin, ehil olmayan kişiler tarafından suistimal edilmesini engelleyecek çok başarılı adımlar attı. Özellikle gazetelerin dijitalleşme yolunda almış oldukları kararlar ve başarılı uygulamalar takdire şayan. 

Gelelim ikinci nedene. Günümüzde bakkal dükkanı açarken bile bir sürü yeterlilik belgesi istenirken, gazete herhangi bir kişi gazete açmak isterse gidip savcılığa mevkute beyannamesi vermesi yeterli oluyor. Hal böyle olunca ortalık bir sürü gazetevari mevkute ile doluyor. Gazetecilik mesleğinin onurunu koruyacak ve bu ulvi kamu görevini, hakkıyla yapılabilir kılacak bir meslek kanununun acilen çıkarılması gerekir. Birde buna sosyal medya mecralarında yapılan yayınları eklerseniz işin vehametini daha iyi görmüş oluruz. 

Özellikle yerel medyayı bekleyen en önemli sorunlardan bir tanesi de dijital teknoloji. Dünya dijitalleşiyor, yapay zekâ ile tanışıyor, robotik sistemler gelişiyor, bilim ve teknoloji çağ atlıyor. Bütün bu olanlar gözümüzün önünde oluyor. ve yerel medya olarak sadece seyrediyoruz. İşin farkında değiliz. 

Dünyanın en büyük isim yapmış gazeteleri yaklaşık 20 yıldır internet ortamında. Bir çoğuda basılı yayın organları durudrma kararı aldılar. Bazı basın yayın grupları basılı gazetelere nostalji gözüyle bakıyor olmalı ki çok az sayıda basıyorlar. Ulusal medyayı geçiyorum ama yerel medya malesef bu işin ciddiyetine varmış değilller. Varmış olanlarda maddi imkansızlıklardan dolayı bir atılım yapamıyor. 

Yerel gazeteler birikmiş onca sorunların yanısıra birde sosyal medya ile yarışmak zorunda. Sosyal medyayı şöyle bir incelediğimizde haber ciddiyetinden uzak, doğruluğu tartışılır anlık paylaşımlarla milyonları sürüklerken, binbir emekle hazırlanan haberler haberler malesef çok dar bir kitle tarafından takip ediliyor. Tabi işin böyle olması gazeteciliğin öldüğü anlamına gelmez. Elmasın çöpe düşmekle değerinden bir şey kaybetmediği gibi. 

Sosyal medyada canlı yayın yapan onlarca platform var. Yeni nesli sosyal medyada ve o dijital dünyadaki programlarda.Yaşlı kesim zaten gazete alıp okumuyor. Yazılı Gazetecilik olarak anılan ve bayilerde satılan o gazeteler çok kısa süre sonra yayın hayatlarına son verecek gibi duruyor. Geriye internet haber siteleri kalıyor. Ancak bu sitelerde eski geleneğin devamı olarak Basın İlan Kurumu temeli üzerine inşa ediliyor. internet gazeteciliği adı altında yerelde çıkan yüzlerce haber sitesi var. Bu sitelerin bazılarının ciddi bir okur kitlesi var. Tabi bunun yanında bazı sitelerin bot diye adlandırılan sahte trafik alındığıda idda ediliyor. 

Basın İlan Kurumu'nun sahte trafik konusunda ciddi bir çalışma içerisinde olduğunu biliyorum. Kurum bu alanda çalışmasını başarılı ile tamamlarsa, mesleğin onurunu korumak ve önünü açmak noktasında çok önemli bir iş yapmış olacak.